İman kenti Flotsam, her zaman kendi sorunlarının üstesinden gelmek zorunda kalmış bir yer olarak tanınmıştır. Ta ki kasabanın ileri gelenleri tarafından Ulin Majere ve sözlüsü, bir cesedi, teşhis etmek üzere çağırılıncaya dek. Fakat çok yakında, yapmaları gerekenin yalnızca bu olmadığını; kurnaz hırsızlarla, yitip giden büyüyle, Neraka Şovelyeleri ve aç gözlü bir kırmızı ejderhayla kumar masasına oturmaları gerektiğini öğreneceklerdir. Kazananın her şeye sahip olacağı, ödülün Flotsam’ın ta kendisi olduğu bu ölümüne oyunu oynamak zorundadır.
