Ekmeğimi Kazanırken
Maksim GorkiEkmeğimi Kazanırken Reviews
You can find Ekmeğimi Kazanırken quotes, Ekmeğimi Kazanırken book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Maksim Gorkinin otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabının incelemesini yazıyorum. Bu kitap otobiyografik bir türde yazılmıstır. Aleksey yani Maksim duygu ve düşüncelerini çok ustaca anlatmış bu yönüyle kitabı beğendim.Kitabın içeriğinden kısaca bahsetmek gerekirse kitap Alekseyin bir ayakkabıcıda işe başlamasıyla başlıyor Daha sonra çalışıp kovulduğu tüm iş yerlerinden arkadaşlarından tanıdığı kişilerden bahsediyor. Aynı zamanda çocukluğumda olduğu gibi Rus halkının yaşayış tarzından da izler bulmak mümkün.Kitap genel hatlarıyla keyifli bir kitap bu kitapla Aleksey hakkında daha çok şey öğrenebiliyorsunuz. Şimdilik bu kadar üçlemenin üçüncü kitabı benim üniversitelerim incelemesinide yapacağım Şimdiden bu kitap serisini okuyacaklara iyi okumalar dilerim Kalın sağlıcakla.
Gorki'nin otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabı Ekmeğimi Kazanırken. Çocukluğum'da tanıştığımız Aleksey'in zorlu hayatına kaldığımız yerden devam ediyoruz. On yaşına kadar dedesinin evinde hayatı anlamaya çalışan Aleksey artık ekmeğini kazanmak için hayata atılıyor. Ayakkabıcı çırağı, bulaşıkçı, dinsel tasvirlerin yapıldığı atölyede çırak gibi
Dünyanın belki de en derin, en merhametli ve en gerçekçi kitaplarından birini bitirdim.Sık sık bu kitaptan bahsetmek istiyorum; Gorki , dönemin koşulları, insanlar, hayatlar, yoksulluk, haksızlık, acılar hakkında hep bu kitabı temel alarak konuşmak istiyorum.Sürekli alıntılar yapmak istedim bu kitaptan.Sürekli bu kitap hakkında düşünmek, konuşmak, okumak ve yazmak istedim.İnsanın gerçekten duyarlı ve değerli bir eseri okuduğunda yaşadığı tüm duyguları fazlasıyla, yüreğim burkularak yaşadım..
Acıyla,yoksullukla,hayatın vahşi yönüyle, ölümle yüklü olduğunu bilerek ve Gorki’nin değerli izlenimlerini çarlık rusyasının son zamanlarını göz önünde bulundurarak okumak gerekir bu kitabı.Kitabın birçok kısmında gözlerim doldu.
Gorki, kendi hayatını öyle bir kaleme almış ki okurken gerçekten kendimden geçtim. İlk kitabında oluşmaya başlayan siyasi düşüncesinin yavaş yavaş şekillenmeye başladığını görüyoruz. Rus çalışma hayatının acımasızlığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererken bir yandan da toplumun ahlaksızlığına kafa tutuyor. Gözlemleri, betimlemeleri, içsel dünyasını anlatışını severek okuyacaksınız.
Yazarin Otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabı para kazanmaya başladığı artık kendi başına yaşadığı yıllardan bahsetmiş. Aslında küçücük bir çocuğun o dönemde nasılda kocaman bir adam olduğunu hissediyor insan.
Merhaba; şahane bir eseri geride bıraktım. Bazı kitapları okurken hayatla aranıza bir mesafe girer, etrafınızdaki bir çok şey boş ve anlamsız gelir. İste Ekmegimi Kazanırken de onlardan biri. Bitmesin diye uğraşarak sonuna geldim ne yazık ki.
Maksim Gorki'nin otobiyografik üclemesinin ilk kitabı olan Çocukluğum; dedesinin Gorki'ye "var git insanların atasına karış" cumlesi ile sone eriyordu. Ve Ekmegimi Kazanırken kitabında ise Gorki'nin insanların arasına karıştığını görüyorsunuz.
Insanlarin arasinda ekmegini kazanma, var olmaya calışma ve insanları anlama yolculuğuna ortak oluyorsunuz.
Insanların arasina karışmak, orada var olmaya çalışmak elbette herkes için oldukça zahmetli, fakat tek başina olan öksüz bir çocuk için takdir edersiniz ki biraz daha zor. Ve siz bu zor olan yolculuğa tanıklik edeceksiniz
Aynı zamanda kendini de tanımasına, kendi kisiliginin de oturmasına eşlik ediyorsunuz.
Her bolum sonunda sahane bir kitap okuyorum, ne kadar güzel bir kitap okuyorum diyerek bir sonraki bölüme geçtim. Maksim Gorki ile tanısmak çok değerli.
Mutlaka herkese tavsiye ederim.
Keyifli okumalar dilerim.
Youtube kanalim için;
youtu.be/1pUGEf9PlRI
Maksim Gorki'nin otobiyobiyografik üçlemesinin ikincisi, Ekmeğimi Kazanırken, en az çocukluğum kadar sarsıcı. Daha akıcı üsluba sahip bir yazar var mıdır, bilmem. Sayfaların arasında yürümüyor yüzüyorsunuz. Fakat birinin bu kadar acı veren olayları yaşamış olması bazen durup sindirmeme neden oldu. Her duygu gibi acının da evrensel olduğunu tekrar fark ettim.
Maksim Gorki'nin çalıştığı işlerde başına gelen şeyleri okurken bazen değil başından sonuna kadar canınız sıkılacak. Yaptığı kötülüğe sebep olarak can sıkıntısını gösteren karakterlerle karşılaşacaksınız. Ne kadar alçaltıcı davranış varsa hepsini yapan ama kitap okumanın ahmaklık olduğunu söyleyen insanların lüzumsuz fikirlerini okuyacaksınız. Ee, tabii bir de insanların zihinlerindeki Tanrı figürü var. İlk kitaptaki gibi yine Tanrının cezalandırıcı mı yoksa iyi mi olduğunu düşüneceksiniz. İnsanların arkalarından konuşmanın ne kadar küçük düşürücü olduğunu çıplak gözlerle izleyeceksiniz. O kadar masalsı bir anlatım var ki fotoğraf fotoğraf canlanacak zihninizde.
İşçi sınıfının ne kadar sefil bir yaşam sürdüğü, nasıl yaşamaları gerektiklerini bırakın nasıl yaşamak istediklerini bile bilmedikleri gözler önüne serilmiş. Dönemin Rusyasında özellikle kadına uygulanan baskı ve şiddeti, insanların kendilerine yabancı olan her şeyi laflarıyla bile pislettiklerini ve bundan zevk aldıklarını anlatmış. Söylenecek çok şey var ama sayın Gorki zaten yazmış. Okuyun derim.