Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinler ve Mezhepler Tarihi

El-Fasl

İbn Hazm El-Endelüsi

El-Fasl Sözleri ve Alıntıları

El-Fasl sözleri ve alıntılarını, El-Fasl kitap alıntılarını, El-Fasl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Domuz gütmektense deve gütmeyi, hıristiyanlara sığınarak Allah’ı kızdırmaktansa Murâbıtlar’dan yardım isteyerek Allah’ın rızasını kazanmayı tercih ederim.
..çocuk, bir varlık gördüğünde “Bunu kim yaptı?” diye sorar. Elbette o, söz konusu varlığın bir fail olmaksızın meydana gelebileceğini kabul etmez. Yine birisinin elinde bir şey gördüğü zaman "Bunu sana kim verdi?" diye sorar.
Sayfa 142 - Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okuyacak
Reklam
İbn Hazm’ın dili ile Haccac’ın kılıcı ikiz kardeştir.
Kesin delilin (burhan) varlığını ispat için kesin bir delil (burhan) talep eden kimse, ancak imkansızı dile getiren kimsedir.
Sayfa 148 - Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okuyacak
Son dönemde sünneti devre dışı bırakmaya çalışıyorlar..
Misyonerlerin nihai hedefi, bütün dünyanın hristiyanlaşmasıdır. Hristiyan olan ve olmayanlara karşı ayrı ayrı hedefleri mevcuttur. Hristiyan olmayan toplumlar için gayeleri ise onları Hristiyanlaştırmaktır. Şayet bu mümkün olmazsa onları KENDİ DİNLERİNDEN SOĞUTMAK, ŞÜPHEYE DÜŞÜRMEK ve sonraki nesiller yoluyla da tamamen dinlerinden döndürmektir.
İbn Hazm’ın Şiîliğin kökeninde Fars zihniyetinin olduğuna dikkat çekmiş olması sebebiyle bazıları onu Farslılara düşman olmakla itham etmiştir. Ancak böyle bir itham ona yapılan haksız bir yakıştırma olacaktır. Zira o, erdem ve faziletleri esas almış ve yeri geldiğinde Farslıları da övmüştür. Nitekim el-Fasl’da peygamberlik taslayan sahtekarlara karşı müslümanların mücadelesini anlatırken, “(Bu sırada) Firuz ve Zaduye isimli iki tane fazilet sahibi Fârisî vardı ki -Allah onlardan razı olsun- bunlar Esved el- Ansî ile savaşmışlardı.” diyerek İslâm için savaşan bu iki Farslıyı saygı ile anmıştır. Dolayısıyla onun Fârisîlere yönelttiği eleştirilerin bir zihniyet eleştirisi olduğu anlaşılmaktadır.
Reklam
"Bir varlık,onun bâtıl olduğuna inanan bir kimsenin bu inancı sebebiyle bâtıl olmayacağı gibi,söz konusu varlığın gerçek olduğuna inanan bir kimsenin inancına sebebiyle de gerçek olmaz. Ancak bir varlık,mevcut ve sabit olması sebebiyle gerçek olur. Bu varlığın hak veya bâtıl olduğuna inanmak bu durumu değiştirmez. Şayet bundan başkası söz konusu olsa idi,elbette bir varlık aynı halde hem mevcut hem de ma'dum olurdu. Bu ise imkânsızdır.
Sayfa 150
Ey Allah’ım! Bizim dinimizden şu idarecilerin, dinleri yerine dünyalarını ikame etme, âhirette kendilerine lazım olacak şeriat binası yerine yakında terk edecekleri sarayları kurma ve neticede düşmanlarına yarayan servet toplama hırslarından ötürü sana şikayette bulunuyoruz... Onların bu durumu yüzünden azınlıklar idareyi ellerine almak istediler. Küfür ve şirk ehlinin dilleri çözüldü... Bu durum Allah’ın bizleri denediği bir imtihandır. O’ndan esenlik niyaz ediyoruz. Bu, şüphesiz herkes için bir fitnedir. Bu fitnenin sebebi, başımızda bulunan kişilerin, Allah ve Resulü’yle savaş halinde bulunmalarıdır... İdarecilerimiz bilseler ki haça tapınmak işleri yoluna koyacak, derhal haça taparlar. Onların hıristiyanlardan yardım istediklerini, onlara müslümanların namusuyla oynama fırsatı verdiklerini ve bu sayede müslümanların esir alınarak götürüldüklerini görüyoruz. Onlar şehir ve kaleleri bazen kendiliklerinden hıristiyanlara teslim ederler; hıristiyanlar ise bu yerleri içlerindeki İslâm eserlerinin kökünü kazıyarak kiliselerle donatırlar... Allah hepsine lânet etsin, üzerlerine kılıçlarından bir kılıç musallat etsin!
Böyle dinler görünce İslâm dininin kıymeti daha iyi anlaşılıyor..
Bu inanışa göre bir Cayna, bir an önce ruhunu kurtuluşa ulaştırmayı istiyorsa kendini aç bırakarak gönül rızasıyla ölmelidir. Caynizm'de bu nedenle aç kalarak ölmek yaygındır.
İbn Hazm’ın belki de en önemli özelliği, Kur’ân merkezli bir medeniyeti yeniden ihya etme gayretidir. Asırların geçmesiyle genişleyen, dallanıp budaklanan İslâm düşüncesini yeniden Kur’ân’ın burhan anlayışı çerçevesinde inşa etmenin gerekli olduğunu düşünüyordu.
Reklam
İslâm mezhepleri tarihi açısından bir fikir hareketinin veya siyasî bir oluşumun mezhep sayılabilmesinin şartlarını belirlemeye çalışan ilk mezhepler tarihçisinin İbn Hazm olduğunu söyleyebiliriz.
Hristiyanlar neden İslamiyete ve özellikle de Türklere düşman?
İslam'ın ilk yıllarında Hristiyanların İslam'a bakış açıları ılımlı idi. Ne zaman ki İslamiyet hızla yayılmaya ve Hristiyanların nüfuz bölgelerinde tesirli olmaya başladı, o zaman Hristiyanlar da İslam'a karşı kin ve öfke ile dolmaya başladılar, düşman oldular. Ortaçağ dönemi bu düşmanlığın savaşlara dönüştüğü ve Hristiyanların İslam'ı kılıçla yok etmeye düşündükleri dönemdir. Bu yüzden pek çok Haçlı Seferleri düzenlemişler fakat başarılı olamamışlardır. Türklerin Müslüman olması da Haçlı Seferlerinin akim kalmasını sağlamıştır. Zaten Muharip bir mizacı olan Türklerin şecaati İslam'ın cihad ruhu ile perçinlenmiş ve manevi bir boyut kazanmıştır. Artık Türkler İslam adına Hristiyanların korkulu rüyası olmuştu.
"O (Tanrı),ne bir inniyetten ne de bir illiyetten dolayı yapmıştır,fakat dilediği gibi yapmıştır."
Sayfa 160
Birçok ilim meraklısı tanırım, yıllarca okurlar, çalışıp gayret ederler, fakat ilimden nasiplerini alamazlar. İlim talibi şunu bilsin ki eğer bu iş çok çalışmakla olsaydı, herkes âlim olurdu. Demek ki bu Allah vergisidir, bunda kendini beğenip gururlanmaya yer yoktur. Bunda tevazu gösterip Allah’a şükretmek lazımdır.
el-Fasl ’ın teknik anlamda bir mezhepler tarihi kitabı sayılamayacağı açıktır. Bununla birlikte eser, geniş bir mezhepler tarihi perspektifine sahiptir. İbn Hazm’ın öncelikli hedefi, bir mezhebin ne zaman ortaya çıktığı, ne gibi süreçlerden geçtiği, ne zaman teşekkül ettiği gibi teknik meseleler değildir. O, İslâm mezheplerinin genel olarak teşkil ettikleri zemini ve bu zeminin gerçekte İslâm toplumuna olumlu ya da olumsuz ne tür katkılar sağladığından hareketle eleştirel bir yaklaşımı önemsemiştir. Ayrıca o, bir düşünür olarak dönemine şahitlik etmiştir. el-Fasl sayesinde İbn Hazm’ın yaşadığı döneme gelinceye kadar Endülüs’teki dinî ve mezhebî tavırlar hakkında bilgi sahibi olmaktayız. Ayrıca Endülüs medeniyetinin çökme sürecine, çekişmelere ve sosyo-kültürel ve siyasî krizlere, bu krizler karşısında gayet duyarlı bir İslâm âliminin çırpınışlarına şahit olmaktayız.
Sayfa 75 - Cilt 1. Mehmet Dalkılıç, “İbn Hazm’ın İslâm Mezheplerini Sınıflandırmadaki Metodu ve Galiyye”, Uluslararası İbn Hazm Sempozyumu, s. 273.Kitabı okuyacak
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.