Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

El-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım)

Abdullah b. Mahmûd Mevsıli

El-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

El-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, El-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım) kitap alıntılarını, El-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz.muhammed (Sav)
"Cemaatle namaz, sünen-i hûda yani İslam'ın şiarı olan mühim sünnetlerdendir." "İstedim ki; bir adama emir vereyim de, insanlara namaz kıldırsın. Sonra ( o namaz kıldırırken) ben, cemâate gelmeyenlerin evlerini ateşe verip üzerlerine yakayım."
Taharet (Temizlenme) Abdest...
Lügatte mutlak temizlik demektir. Şer'î mânası ise; pis olan şeylerden temizlenmektir. Abdest (vudû) lügatte; güzellik ve parlaklık demektir. Şer'î ıstılahda ise, belli organları yıkamak ve meshetmektir. Bunda lügat mânası da bulunmaktadır; çünkü yıkanan ve meshedilen organlar abdestte güzelleşir. Gasl (yıkamak) lügatte su akıtmaktır. Mesh ise, isabet demektir.
Sayfa 12 - Muallim Neşriyat
Reklam
Hz.Peygamber (sav) abdest alırken, suyu dirseklerinin üzerine akıtmıştır. Abdest alırken suyu topuklarına ulaştırmayan bir adamı gördüğünde Hz.Peygamber (sav); “Topukların ateşte vay haline!” buyurmuş ve adama topuklarını yıkamasını emretmiştir.14[4]
Sayfa 14 - Muallim Neşriyat
Abdesti Bozan Şeyler...
1 ve 2- Ön ve arka yollardan çıkan her şeyle, ön ve arka yollardan başka vücudun her hangi bir yerinden çıkan pis şeyin, yaranın bulunduğu yerden akması abdesti bozar (İmâm Şâfıî): Bu hususda Allâh (cc) şöyle buyurur: “Yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse”22[12] Burada ayak yolu diye tercüme ettiğimiz (ğâit) kelimesi aslında abdest bozma yeri mânasında kullanılır. Yoksa, bununla def-i hacet mânası kastedilmez; ama bu âyette (ğâit) kelimesiyle, abdest bozma yeri olan heladaki def-i hacet kasdedilmiştir. Hela, o işin yapılışı esnasında insanlara bir örtü vazifesi görür. Şu halde bir kimse def-i hacette bulunmaksızın helaya girip çıkarsa, abdesti bozulmaz. Peygamber (sav) buyurur ki: “Vücuttan akan her kandan dolayı abdest almak gerekir.” Bir başka hadîs-i şerîfde de şöyle buyurur: “Bir kimse namaz kılarken kusar veya burnu kanarsa; namazı bırakıp gitsin abdest alsın; konuşmadığı takdirde namazına kaldığı yerden devam etsin.” Yine bir başka hadîsde; “Yedi şeyden ötürü abdest yeniden alınır.” buyurmuş ve böyle derken; ağız dolusu kusmayı, akan kanı, kahkahayı ve uykuyu bu yedi şey arasında saymıştır. Ön ve arka yollardan başka, vücudun her hangi bir yerinden çıkan şeyin abdest bozucu olması için akması şarttır; zira her derinin altında rutubet ve kan vardır. Dışarıya çıkan şey ise, akmadıkça sadece görünmüş olur ama çıkmış sayılmaz. Fakat ön ve arka yollardan çıkan şeyin abdest bozucu oluşunda böyle bir şey aranmaz. Çünkü buralardan çıkan şey çıkar çıkmaz yer değiştirmiş ve dışarı çıkmış sayılır.
Sayfa 19 - 20 — Muallim Neşriyat
Abdestin Sünnetleri...
3- Misvak kullanmak: Bu da sünnettir; Çünkü Hz.Peygamber (sav) buna devam etmiş ve bu hususda şöyle buyurmuştur; “Dostum Cebrail bana misvak kullanmayı tavsiye etti.” Sahih kavle göre misvak kullanmak müstehabdır diyenler de vardır.17[7]
Sayfa 15 - Muallim Neşriyat
Abdest ve Farzları...
Abdestin farzları şunlardır: Yüzü yıkamak, dirseklerlerle beraber elleri yıkamak (İmam Züfer), başın dörtte (İmam Şâfıî) birini meshetmek ve topuklarla birlikte ayakları yıkamak (İmam Züfer).
Sayfa 12 - Muallim Neşriyat
Reklam
Guslü Gerektiren Sebepler...
3- Hayız ve nifas kanamalarının kesilmesi: Hayzın (âdetin) kesilmesi durumunda gusül farz olur. Zira Allâh (cc) buyurur ki; “Aybaşı halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.”42[6] Bu haldeki kadınlar gusletmedikçe, kendileriyle cinsî münasebet yasaklanmıştır. Aybaşı halinin sona ermesi durumunda gusül farz olmasaydı, gusletmelerinden önce kendileriyle cinsî münasebet kurmak yasaklanmazdı. Nifas kanamasının kesilmesi halinde gusletmenin gerekliliği hususunda icmâ vardır. İstihaze kanı görmekte olan kadının da âdet günleri tamamlandığında gusletmesi farz olur. Çünkü hayız hükümleri bakımından bu kadın, artık temizlik haline girmiş kadınlar gibi olur.
Sayfa 29 - Muallim Neşriyat
Guslün Farzları...
Ağzı iyice çalkalamak (İmâm Şâfii) burna iyice su vermek (İmâm Şâfii) ve bedenin tamamını yıkamak: Gusülle abdest arasındaki fark şudur; abdest alacak olan kişi yüzünü yıkamakla emredilmiştir. Burnun ve ağzın içi yüzden sayılmamaktadır. Şu halde ağız ile burun içinin abdest alırken yıkanması farz değildir. Ama gusleden kişi bedeninin tamamını temizlemek mükellefdir. Zira Yüce Allâh (cc) buyurur ki; “Eğer cünüb oldu iseniz, boy abdesti alın”37 [1] Şu halde gusledecek olan kimsenin gözlerinin içi hariç vücudunun yıkanabilen her yerini yıkaması gerekir. Önce de bahsedildiği gibi; gözlerin içinin yıkanması gerekmez; çünkü yıkanmasında zarar vardır. Ama ağızla burnun içinin guslederken yıkanması farzdır. Çünkü bu, yapılması mümkün ve aynı zamanda zarar verici değildir. Bu, Peygamber (sav)'in şu buyruğuyla kesinlik kazanmıştır: “Doğrusu her tüyün altında cünüblük vardır. Dikkatli olun; tüyü ıslatın, teni temizleyin.”38[2] Suyun saç diplerine, saç ve sakalda tüylerin hem diplerine, hem de aralarına ulaştırılması gerekir. Ancak bu rivayete göre örüklerin içine suyu ulaştırmak zorluk sebebiyle gerekli değildir.39[3]
Sayfa 26 - Muallim Neşriyat
Başın Meshinde Son Nokta...
Abdestle ilgili âyet başın meshi hususunda da mücmeldir; mânası İmâm Mâlik'in dediği gibi, başın tamamının meshi mânasına geleceği gibi; İmam Şafiî'nin dediği gibi, mesh mânasını verecek şekilde, başın az bir kısmının meshedilmesi mânasına da gelebilir. Ve arkadaşlarımızın kail oldukları görüşe göre; başın bir kısmının meshedilmesi mânasına da gelebilir. Sahih rivayette anlatıldığına göre Hz.Peygamber (sav) abdest alıp kâkülünü meshetmiştir ki; bu uygulaması mezkûr âyetin bir açıklamasıdır ve İmâm Mâlik ile İmâm Şafiî'ye karşı bir hüccettir. Muhtar kavle göre kâkülün meshedilmesi gereken kısmı kitabda anlatılmıştır ki; o da başın dörtte biridir.
Sayfa 14 - Muallim Neşriyat
Abdestin Farziyatı...
Abdestin farz olmasının sebebi; pis ve abdestsiz bulunulduğunda, namaz kılınmak istenmesidir. Zira Yüce Allâh (cc) bu hususda şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman .yıkayınız.”11[1] İbni Abbas dedi ki; Âyette geçen; “Namaz kılmaya kalktığınız zaman” sözüyle; “Abdestsiz olduğunuz halde namaz kılmak istediğinizde” mânası kastedilmiştir.
Sayfa 12 - Muallim Neşriyat
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.