Sıvanmış,boyanmış bir binanın arasındaki harcı göremeyiz. Bina tamamiyetini ancak bu harçla temin ettiği zamandır ki onu teşkil eden tuğlaları teker teker görmek, onların vasıfları üzerinde düşünmek fırsatını elde ederiz.
"El Kapısında" Turgenyev'den okuduğum dördüncü kitapken oyun olarak okuduğum ilk eserdi diyebilirim. "Babalar ve Oğullar"ı herkes gibi çok severek okuduğum hâlde Turgenyev'i bana bağlayan kitap sanırım "İlk Aşk" oldu. Onu önermeden incelemeye başlamak istemedim.
Kitabı okuma sebebim aslında Orhan
Bunlar da lüpçü takımı. Biz bütün ömrümüzce çalışır, buz üstündeki balık gibi çırpınır dururuz; onlar her şeyi beleşten ele geçirirler. Bu hali gördükten sonra sen gel de dünyada müsavat olduğuna inan. Olur mu hiç böyle şey?