Dosdoğru Ölçü

El-Kıstasü'l-Müstakim

İmam Gazali

El-Kıstasü'l-Müstakim Sözleri ve Alıntıları

El-Kıstasü'l-Müstakim sözleri ve alıntılarını, El-Kıstasü'l-Müstakim kitap alıntılarını, El-Kıstasü'l-Müstakim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hakkın-hakikatin izleri dahi silinmiş, setler kırılmış, şenâat her yere sirayet etmiş ve şehirlerde eğlence haline gelmiştir. Kimi topluluklar bu Kur'ân'ı mehcûr bırakmış, nebevi ta'limleri de "dağılmış zerrecikler" [Furkan, 25/23] haline getirmişlerdir. Bütün bunlar, cahillerin fuzûliliklerinden ve dine yardım etmede âriflerin derecesine ulaşma iddialarından kaynaklanıyor. "Ancak çoğu kişi, bilgisizce arzu ve hevesleriyle saptırırlar. Şüphe yok ki, Rabbin haddi aşanları en iyi bilendir."
Sayfa 182 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
Gerçek olan şu ki, bu kişilerin düşüncesi, ücra köşelerdeki ihtimallere uzanamıyor. Bilakis itikatları, zayıf bir takım sebeplerle karara bağlanmıştır. Baş ağrısı çeken şu avama bak: başkası ona şöyle der: “Gülsuyunu kullan! Zira benim de başım ağrıyordu; gülsuyunu kullandım ve faydasını gördüm.” Bu kişi sanki şöyle diyor: “Seninki de bir baş ağrısıdır, öyleyse gül suyu bu ağrıya da iyi gelir, benimkine iyi geldiği gibi (kıyas).” Hastanın kalbi de bu söze meyleder (ve gidip gül suyunu kullanır). Ona şöyle demeyi düşünmez: “Önce gülsuyunun bütün baş ağrılarına -soğuk, hararet, mide bulantısı… gibi sebeplerin hangisinden kaynaklanıyorsa kaynaklansın- iyi geldiğini bir ispat et. Ve benim baş ağrım, seninki gibi mi; mizacın senin mizacın gibi mi; yaşım senin yaşın gibi mi; yapım senin yapın gibi mi; diğer hallerim senin hallerin gibi mi? Bunları da ispat et; zira bütün bu etkenlerle tedavi şekli değişir!” İşte bu gibi şeyleri sormak, avamın işi değildir. Zira bu gibi şeyleri araştırmaya meraklı değiller. Kelâmcıların da işi değildir; zira -avam kitlenin aksine araştırma merakları olsa da, yakînin kesinliğine götüren yolları bir türlü bulamıyorlar. Araştırarak doğruya ulaşmak, sadece bunun bilgisini Ahmed (aleyhisselam) ’dan almış bir topluluğun karakteristik özelliğidir (şinşine). Onlar, Kur’ân’ın ışığında Allah’ın nuruyla hidâyeti bulmuş kişilerdir. Kur’ân’dan aldılar âdil bir mîzânı ve “el-kıstasü’l-müstakîm”i/ dosdoğru ölçüyle tartmayı. Böylece Allah için, adaleti ayakta tutan kişiler haline geldiler.
Reklam
"Allah, bazen Kur'ân'la alıkoymadığını "sultan"la (delillerle, ya da, yöneticilerle) alıkoyar. Bu kişilerin cedelden "seyf ve sinânla" (kılıç ve mızrakla) alıkonması gerekiyor. Tıpkı Hz. Ömer'in yaptığı gibi: iki müteşâbih âyet hakkında soru soran bir adamı yadırgamış ve onu cezalandırmıştır. Yine İmâm Mâlik'e (r.a.) Allah'ın arşa istivâsı sorulunca "İstivâ haktır; ona iman vâciptir; keyfiyeti meçhuldür ve bu konuda soru sormak da bidattir" diyerek cidalin kapısını kapatmıştır. Tüm selef ulemâ da aynısını yapmıştır. Şüphesiz cedelin kapısını aralamakta insanlara büyük zararlar vardır."
Sayfa 154 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
"Âsanın yılana dönüşmesiyle iman eden biri, buzağının mölemesiyle de Sâmirî'de olduğu gibi kâfir olur. Çünkü his ve şehadet aleminde te'âruz gerçekten çok olur. Fakat ben, mizanları Kur'ân'dan öğrendim. (...) Bütün bilgileri bu ölçülerle tarttım ve tamamının, Kur'ân ve Hadislere muvafık olduğunu gördüm. Böylece, Hz. Muhammed'in sadık ve Kur'ân'ın hakk olduğuna yakinen iman etmiş oldum. Yani, tıpkı Hz. Ali'nin dediği gibi yaptım: "Hakikat, kişilere bakarak öğrenilmez; sen önce öğren hakikati, tanırsın ehl-i hakikati."
Sayfa 132 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
Allah'ın Varlığı
"Aklı başında olan hiçbir kimse, düzgün bir yazının ancak yazma sanatını bilen bir kâtibin elinden sâdır olabileceğinden asla şüphe etmez. Her ne kadar bu düzgün yazı kalem vâsıtasıyle meydana geliyorsa da...
Sayfa 23 - Tercüme;Yaman Arıkan 1971Kitabı okudu
"Gazzali'ye göre mizanın şekilleri Kur'an kaynaklıdır. Bunlar doğruyu yanlıştan ayıran ölçülerin en doğrusu ve en adili olan Kıstas-ı Müstakîm'dir. Kıstas-ı Müstakîm, Allah'ın Kur'an'da indirdiği ve kendisiyle Hz. Muhammed (s.a.s.)'e ölçmeyi öğrettiği beş şekildir. Bu beş şekil de klasik mantığın temel konularından olan kıyasın birinci, ikinci, üçüncü şekilleri, bitişik ve ayrık şartlı kıyaslardır. Bu şekilleri ortaya koyan Allah (c.c.), öğreten Cebrail (a.s.), ilk defa kullananlar da peygamberlerdir. Bunları daha çok Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Muhammed (s.a.s.) kullanmış olmakla beraber onlardan önce de bazı kavimlerin alimleri farklı isimler altında kullanmışlardır. Fakat onlar da sonuçta ölçüleri Hz. İbrahim ve Hz. Musa (a.s.)'ın suhuflarından öğrenmişlerdir."
Sayfa 40 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.