İdeal Toplum

El-Medinetü’l Fazıla

Farabi

El-Medinetü’l Fazıla Gönderileri

El-Medinetü’l Fazıla kitaplarını, El-Medinetü’l Fazıla sözleri ve alıntılarını, El-Medinetü’l Fazıla yazarlarını, El-Medinetü’l Fazıla yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
128 syf.
·
Puan vermedi
El-medine el-fazıle
Aristocu ve platoncu klasik yunan felsefesiyle islamı harmanlamaya çalışan ilk filozof olan farabi’ye göre gerçek filozoflar arasında önemli boyutta görüş farklılıkları olmaz, bu da yunan felsefesine paralel oluyor. gerçek felsefe ile doğru anlaşılan din arasında da bir uyuşmazlık yoktur o yüzden. islam farklı şekillerde yorumlanabilir elbette ama
El-Medinetü’l Fazıla
El-Medinetü’l FazılaFarabi · Çağdaş Kitap · 20213,224 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Fârâbî, bu kitabında dahi her şeyden önce varlığın menşei olan İlk ve Tek Mevcûdu muhtelif bakımlardan tarif eder; daha sonra bütün mevcutların ondan nasıl hasıl olduklarını ve bunlardan her birisinin mertebe ve kısımlarını anlatır. Bundan sonra ikinci derecedeki mevcutlardan olan maddi varlıkların ne suretle hasıl olduklarını anlatır ve her iki tarafın müşterek vasıflarını taşıyan insana geçerek maddi ve ruhi özelliklerinden bahsettikten sonra, insanın içtimai özelliklerini ele alır. Fârâbî burada insan topluluklarının en mükemmel sahnesi olan şehirlerden bahsederken evvela fazıl şehrin, Medine'nin özelliklerinden ve bu şehrin idare tarzı ve şartlarından bahseder. Sonra da fazıl şehrin zıt ve nakîzi olan cahil şehri ele alarak onun muhtelif çeşitlerini ayrı ayrı isimlerle yâd edip her birisinin hususi karakter ve kanaatlerinden bahis ile kitabına son verir.
El-Medinetü’l Fazıla
El-Medinetü’l FazılaFarabi · Çağdaş Kitap · 20213,224 okunma
Reklam
Cahil Şehir Telakkisine Göre "Huşu" Huşu demek, âlemi bir ilahın tedbir ettiğine, din adamlarının bütün işleri idare ve kontrol ettiklerine. ilahi tazim için namaz kılıp tespih ve takdis ettiklerine insanın - durmadan ibadet ederse ve hayatta sevilen dünyalıkları bırakırsa- mükâfata nail olacağına ve öldükten sonra çok büyük nimetlere kavuşacağına;buna mukabil, ibadeti bırakır ve hayatta dünyalıkla eğlenirse, ahirette cezalandırılacağına ve büyük azaplar göreceğine inanmak demektir.
Sayfa 118Kitabı okudu
İrade ile İhtiyar Arasındaki Fark ve Saadet Hakkında İnsanda bu gibi makuller hasıl olunca, onda tabiatıyla teemmül, düşünce, hatırlama, istinbat arzusu ve düşündüğü, arzu ettiği, istinbat ettiği şeylere karşı bir temayül veya nefret hasıl olur. İrade, işte insanın bilcümle idrak ettiği şeylere temayülüdür. Bu temayül. duyma ve tahayyül vasıtasıyla olursa, irade denilen umumi isimle tesmiye edilir. Fakat teemmül ve düşünce yoluyla olursa, ona cümleten ihtiyar denir ki bu hâl yalnız insanlara mahsustur. Halbuki duyma ve tahayyül vasıtasıyla husule gelen temayül, diğer hayvanlarda da bulunur. İnsanda ilk makullerin husulü, onda ilk mükemmelleşme arzusunu ifade eder. İnsan bu makulleri, son mükemmelleşme merhalesine varmak için kullanır ki bu merhaleye saadet denir.
Binaenaleyh O, bu suretle bölünmezken, sayıca veya başka bir suretle asla bölünemez. Bu bakımdan da O, bir'dir. Zira birin manalarından biri de bölünmezliktir. Bir şey bir cihetten bölünemezse o şey bölünemediği cihetten birdir: fiilî cihetten bölünmezse o cihetten birdir: keyfiyeti cihetinden bölünmezse keyfiyetçe birdir. Cevheri itibarıyla bölünmeyen şey, cevheri itibarıyla birdir. O hâlde ilk mevcut, cevheri itibarıyla bölünemez.
"Zamanın ters, yârenliğin faydasız, her reisin bezgin ve her başın hasta olduğunu görünce evime kapanıp şerefimi kayırmayı kâr bildim. Yanımda saklı duran ve avucumda ışıldayan hikmet şarabından içerim. Sofra arkadaşlarım mürekkep şişeleridir; sazım onların şakırtısıdır. Bu arada dünyadan göçmüş hikmet erbabının sohbetiyle neşelenirim. "
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.