El-Uhûdül Kübrâ

1mo

Kalbini temizlemeden, cilalamadan Hak Teâlâ'dan bir istekte bulunma.

Sayfa 159 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor

İmam Ahmed, Taberâni ve Sahihinde İbn Hüzeyme şu hadisi rivayet ederler: Cuma günü guslünü yapan, güzel bir koku sürünen, en temiz elbiselerini giyip cumayı kılmak üzere mescide giden: orada iki rekât namaz kılar, kimseye elle ve sözle sataşmaz, namaz vakti gelinceye kadar oturup okunanları dinlerse, onun bu hareketi cuma ile öteki cuma arasındaki günahlarına keffaret olur.

Sayfa 157 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor

Reklam

Gussanâk

Şeyh Efdalüddin şöyle demiştir: "Dünyada gözü ve sevgisi olan kişiden ahiret işi danışma. Zira o kişi dünya perdesiyle Ahiretini örtmüştür. Bunun içindir ki, böyle kişilerin âhiret fikir ve tedbirleri zayıftır, eksiktir. Ve yine âhiret nimetlerini seven abid ve zahidlere Allah ile beraber olmanın âdab ve erkânını sorma. Çünkü, bu gibiler, Hak Teâlâ'dan ve O'nun huzur hassasından mahcubdurlar. Senin danışma ve istişarede bulunacağın kimseler dünya ve âhiret işlerinin ne olduğunu bilen Allah ehli arif kişilerdir. Çünkü, bunlar iki makam ve mertebeyi aşmak sûretiyle (dünya ve âhiret basamaklarını) Hak Teâlâ'nın huzuruna varmışlardır. Bunlar oranın âdâbını öğrenmişler, ehlinin (gayb âleminin) basamaklarına göre terbiye ve edeblerini kavramışlardır. Her san'atı ehlinden öğreniniz meşhur sözünü unutma!... Bunu düşün ve buna göre âmel et."

Sayfa 152 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor

Gussanâk

Hakim, merfûan şu hadisi rivayet eder: "Efendimiz (bir) kişiye; Gündüz veya gece on iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta teşehhüde oturursun. Namazın sonunda da teşehhütte bulunduğunda, Allahu Azze ve Celle'ye hamd ve senâ eyle, Peygamber'ine salât ve selâm getir, sonra secdeye kapanarak Kur'ân'ın Fatiha'sını yedi, yine Kâfirun sûresini de yedi defa oku ve bundan sonra secde halinde iken (La ilahe illellah vahdehü lâ şerike lehü, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü, ve hüve ala külli şey'in kadir) tevhidini on kere tekrarla. Sonra şöyle duada bulun: Allahümme inni es'elüke bimaâkıdi'l-ızzi min arşike ve münteha'r-rahmeti min kitâbik, vesmike'l-a'zam, ve ceddike'l-a'lâ ve kelimâtike't-tâmmes. Bunları okuduktan sonra Hak Teâlâ'dan ne hacetin varsa iste ve en sonra secdeden başını kaldır, sağa ve sola selâm ver. Yalnız bu dediklerimi sefih kişilere öğretme, ki onlar bunu yapacak olurlarsa, hacetleri ne ise duaları kabul olunur," buyurmuşlardır.

Sayfa 150 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor

Gussanâk

Allah'ın rahmeti üzerine olsun, Şeyh Ali el-Buhayri'den herhangi bir kimse dua istirham ettiğinde şu karşılığı verirdi: "Haydi hepiniz (Estağfirullahe'l-azim, ellezi la ilahe illa hüve'l-hayye'l-kayyüm ve etûbu ileyhi min külli zenbin), diyerek istiğfar ediniz. Sonra çevresindekilere, Çocuklarım! Ma'siyetleriyle Rabbini gazaba getiren bir kul, Rabbinden bir haceti nasıl isteyebilir? Bu ma'siyetlere tevbe ettiğinde çok defa duası kabul olunur," derdi.

Sayfa 149 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor

Gussanâk

Ey kardeşim! Şunu bil ki, Hak Teâlâ'nın icabeti için O'na yapılacak duanın şartlarından biri de, kişinin her türlü suç ve kabahatten uzak kalması gerektiğidir.

Sayfa 149 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor