Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8

Eleştirel Pedagoji Dergisi

Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8 Gönderileri

Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8 kitaplarını, Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8 sözleri ve alıntılarını, Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8 yazarlarını, Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye’de, örgün eğitim kurumlarında zorunlu din eğitimi uygulaması tartışması, eğitimin bilimsel temellere dayanmasını savunanlarla, eğitimde dinin ağırlığını artırmadan yana olanların yol ayrımı olacak gibi görünüyor. Durgun bir ortamda sağlıklı bir tartışma kimin demokrat, kimin hukuka ve insan haklarına saygılı olduğunu da gösterecek. O zaman, “Yapılandırmacı”lıkla, otoriter ve dogmatik din eğitimini aynı anda savunanların yarattığı kavram kargaşası da son bulacak.
Kant, “Saf Aklın Eleştirisi”nde “geleneğin ve otoritenin kılavuzluğuna” gerek duymadan “kendi aklımızı” kullanmaktan bahseder. Bu görüşüne “yeni kılavuzlar” yaratmadan ibaresini eklemeyi öneriyorum. Çağrısına da kulak veriyorum: Açık yol, eleştiri yoludur.
Reklam
Bilhassa performans ödevleri ve etkinlikler, öğrenciyi merkeze çekmek adına alkışlanırken işin içine veli de ama bir tüketici olarak katılıyor ve amansız eğitim yarışında amaç, eğitim (terbiye) değil, standartların (not, puan, aşama, diploma vd.) hedeflendiği bir öğretim süreci haline geliyor
Neoliberalizm, politik bir ideoloji olarak tüm dünyadaki eğitim anlayışını kökten değiştirmiştir. Egemen anlayışa göre politik liberalizm ile uyuşmayan her türlü eğitim düşüncesi gözden düşürülmüş, itibarsızlaştırılmıştır.
2004 ile sonrasında ilk ve ortaokulda olanlar
Türkiye’de de 2004 müfredat reformunda, önceki/eski eğitim görüşleri, uygulamaları ve modelleri çöp sepetinin içine “davranışçı” diye atılmış, nice zengin deneyim itibarsızlaştırılmıştır.
Dinler ilerici bir misyon yerine getirmez; din, kendi içinde kendine kapanan bir kurum olarak yeni eğitim ilişkilerine açık değildir.
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.