Eleştiriye Beş Kala

Bedrettin Cömert

Eleştiriye Beş Kala Quotes

You can find Eleştiriye Beş Kala quotes, Eleştiriye Beş Kala book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
EDEBİYAT ELEŞTİRİSİNDE YÖNTEM: Çeşitlemeli Bir Eleştiri
B-E-D-R-E-T-T-İ-N-C-Ö-M-E-R-T. * ''Şunu artık kesinlikle ve son kez öğrenmeliyiz: yaşamımızı belirleyen temel öğe sınıf gerçeğidir. Her birey ait olduğu sınıfın maddesel hayat koşullarıyla bağlıdır. Yurdumuzda son yılların sosyalist mücadelesinde görülen sapmalar bu kuralın şaşmazlığını açıkça göstermiştir. Burjuva ve küçük burjuva kökenli
Sayfa 140Kitabı okudu
"Korkuyor insanlar görünce ağzımdan çiğnenmemiş bir çığlığın tepinerek sallandığını.."
Reklam
Sanatın Öyküsü adlı çevirisi kendisine hem TDK ödülünü, hem de TDK üyeliğini getirdi. 1977 yılı, Bedrettin Cömert'in yaşamında bir dönüm noktasıdır, diyebilirim. Dergiler, gazeteler, TRT, seçici kurul üyelikleri, dernekler, çok çalışmasını gerektiren birtakım ilişkiler, 1977 yılı içinde açıldı kendisine. Danışılan, görüşü alınan bir kişi haline gelmişti bir anda. Bunun kendisini nasıl bir sorumlulukla donattığının bilincindeydi o; çok şey verip az şey istemek gerektiğini biliyordu. * Hasan Hüseyin, Ankara, Mart 1979 - Şubat 1981
Hasan Hüseyin Şiiri'ne Giriş*
Bu yazı, derginin şu sunu yazısıyla yayımlanmıştır: ''Kardeş saydığımız bir dergide, dergimizin sürekli yazarları arasında bulunan Hasan Hüseyin üstüne bir polemik yazısı yayınlandı. Bunu bir sorun yapmadan, ama tarihin yargıcına inanarak, bu uzun incelemeyi derginin dar olanakları içinde Hasan Hüseyin şiiri adına yayınlıyoruz. Arkadaşımız
Sayfa 255Kitabı okudu
DELİCELİ ELEŞTİRMENLER
''Bir yapıtta hiç olmayan şeyleri bulup çıkarmak, değersiz sanatımsı gösteriler karşısında şaşırıp kalarak bu şaşkınlıklarına fizik-ötesi bir nitelik yüklemek en belirgin özellikleri bizim eleştirmenlerin. (..) Şunu bilmeliyiz ki eleştirmenden istenilen ilk şey bilinç ve duyarlıktır. '' * Bedrettin Cömert Forum, 15 Şubat 1968, Sayı: 333
SINIF ELEŞTİRİSİ
''..bu yurdun, suyunu ve çilesini yansıtan gerçek Türk gençliğinin, sanat ve edebiyata el atması şarttır. Nasıl toplum sorunlarına gözünü açmışsa, toprağının ve bağımsızlığının benliğini kavramaya başlamışsa, öylece, aynı şiddet ve içtenlikle, aynı korkusuzluk ve hoşgörüsüzlükle, sesiyle ve kalemiyle, dengesi ve duyarlığıyla yapmacık düzenleri yıkması zamanı gelmiştir. Şu gerçektir ki, Türk sanat dünyasının dizginlerini bugünlük ellerinde tutanlar, en büyük ve güçlü yayın organlarına sahiptirler. Göz korkutan da budur ilkin. Ama yine gerçektir ki, çoğunluğu, toplumculuk adına en onursuz burjuvanın çengellerine asılı bu organların hesabını, önce karşı organlar, sonra da zamanın amansızlığı görecektir.'' * Forum, 1 Temmuz 1968, Sayı: 342
Reklam
Bedrettin Cömert'in, Hasan Hüseyin Korkmazgil'e yazdığı mektuplardan: * ''..Roma'yı sevmemek imkânsızdı. Uzun yıllar yaşadım ben bu kentte. Hemen hemen çocukluğumun bitiş yıllarını burada harcadım. Sonra olgunlaşmalarım. Acayip bir titreşimle tutuyor beni Roma. Ama yine de bütün buhranlarım burada başıma üşüşüyor. Bir ay kadar Ankara'da kaldım, bir kerecik olsun içimin boşaldığını hissetmedim. Bütün sıkıntılara, darlıklara, karışıklıklara karşın, gerçekten dolu yaşadım. Toprak, toprak diyoruz. Aslında bilimsel olarak nedenleri saptanabilecek nitelikte bir özlem şu yurt özlemi. Beni kuran, benim benliğimi, ilk çizgilerimi, temel çizgilerimi belirleyen 'o' yerin, 'o' koşulların somut etkisidir. Her ne kadar genç yaşımda başka bir çevrede yaşamış olsam bile, ben artık aslım'ın kurulduğu, kişilik kazandığı çağımdan sonra gelmişim buralara. Belki benim oğlum için -tabii burada kaldığı taktirde- böyle olmayacak, ama benim en dalgalı, en oynak duygularımı bile bir biçime kavuşturan oranın 'o' belli koşulları olmuş. Anlıyorum ki, kişinin bünye icabı sakladığı dengesizlikleri bile, ortaya çıkıp, organizmada ve dolayısıyla pratik hayatta etki gösterebilmeleri için, belirli toplumsal koşulların içinde bulunmak zorundadırlar. (Roma, 16 Eylül 1969) * Ne diyordu Lenin: işçi, ancak kendi vatanında verimli ve yaratıcı olabilir. Bedrettin Cömert, bu gerçeğe, Lenin'i okuyarak değil, kendi yaşam deneyimlerinden varmıştı. Onun bu yanı göz önünde tutulmadan, bir başka yanı üzerinde nasıl durulabilirdi.? * Hasan Hüseyin, Ankara, Mart 1979, Şubat 1981
ULUSAL DİL NEDİR.?
İnsanlığın öz diline önem vermesi, ona özen göstermesi; eski dil-yeni dil kavgasının çok berisinde bir sorundur. Düşünmenin tek olanağı dildir. Dili; düşünceyi aktarmak için gerekli, hem de çok gerekli bir araç olarak görmek yeterli değildir. Dilin olmadığı yerde düşünce de söz konusu değildir. Dil; bilincimizin gerçeklik kazanmasının, bütün
Sayfa 343Kitabı okudu
ŞİİRDE DÜŞÜNCENİN PAYI VE GÖREVİ
''Platon, en iyi yanımızın akla uygun yanımız, hep bir örnek kalan akıllı, durgun yanımız olduğunu söylüyor. Bir de aklı yıpratan, bir sürü görüntüler, kuruntular yaratan ve doğrudan uzak kalan yanımız var ki, bu, aklın dengesi karşısında, duygu ve tutkuların düzensizliğini, başıboşluğunu simgeliyor. Aklımız, duygularımıza egemen olmayı buyurur, onları dizginlememizi söyler. İşte şiirde de aklın görevi hemen hemen aynıdır. (..) ..düşüncenin şiirdeki görevi, katıksız bir öğe olarak bulunmak değil, başıboşluğun yerine düzeni egemen kılarak duygunun dağınıklığını bilgeliğe kavuşturmaktır.'' * Yeni Ufuklar, Şubat 1975, Sayı 257
Sayfa 331Kitabı okudu
..şiir ve genellikle sanat; tarih veya bilim gibi, ''somut akıl''dır. Bu yönden, yani genel bilgisel öğeler bakımından, şiirle bilim aynı şeydir. Duyarlık ve akıl ikisinde de ortaktır. Nasıl ki bir tarihçinin, bir bilim adamının duyarlığından veya imgeleminden söz etmenin bir anlamı vardır, aynı şekilde, şiirin akılsallığı veya bir söyleme , iletilen bir bildiri oluşundan söz etmek de o derece anlam taşır. Şair, şair olabilmek için tarihçinin ve genellikle bilimadamının yaptığından farklı olmayarak, hakikatle ve şeylerin gerçekliğiyle hesaplaşmak zorundadır. Şiirle bilim arasındaki ayrım, şiirin bilime göre ayırıcı özgül niteliği, asıl bu çizgiden sonra başlamaktadır. * Halkın Dostları, Kasım 1970, Sayı 9
Sayfa 108Kitabı okudu
108 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.