Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ümmetin Terk Edilmiş Vazifesi

Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker

Faruk Furkan

Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker Sözleri ve Alıntıları

Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker sözleri ve alıntılarını, Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker kitap alıntılarını, Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zira herkes çok iyi bilmektedir ki bugün İslam davetçileri azalmış, münkerler ise çogalmıştır. Davetçilerin tek başına bunlarla mücadele etmesi artık imkânsızlaşmıştır. O halde herkes bu noktada sorumludur. Bu sorumluluktan kimse kendisini kurtaramaz. Allah için sorumluluklarımızı tespit edip görevlerimizi yerine getirelim ve bu sayede kendimizi Allah’ın gazabından koruma altına alalım.
İsrâiloğullarının dindeki bozukları şöyle başlamıştır:Bir adam başka birine rastlar ve “Hey arkadaş,Allah’tan kork ve yapmakta olduğun şeyi terk et!Zira o işi yapmak sana helal değildir”derdi.Ertesi gün aynı işi yaparken tekrar o adamla karşılaşır ve onu yaptığı kötülükten yasaklamadığı gibi onunla yiyip içmekten ve birlikte olmaktan da çekinmezdi.Onlar böyle yapınca Allah,onların kalplerini birbirine benzetti.
Reklam
"Canımı elinde tutana (Allah’a) yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülüğü yasaklarsınız ya da Allah size katından bir ceza gönderir de sonra O’na dua edersiniz, duanıza icabet edilmez!" Tirmizi, Fiten 9
Hâkimiyet ve kanun koyma Allah'ın hakkıdır. İlah ve rab kim ise, kanun koyan ve kullarının hayatını düzenleyen de o olmalıdır. Bu nedenle bir kimse çıkar da Allah'tan başkalarının da kanun çıkarabileceğini, onların da hükmetme yetkisine sahip olabileceğini, egemenlik ve hükümranlığın Allah'a ait değil de millete ait olması gerektiğini söylerse, bu insan Allah'ı hâkimiyet ve kanun koymada birlememiş, onu tevhid etmemiştir.
“Şüphesiz ki insanlar zâlimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa,Allah’ın bütün insanları gazaba uğratması pek yakındır.”
İsrâ’ya götürüldüğüm (Mi’râca çıkarıldığım) gece, dudakları ateşten makaslarla kesilen birtakım kimselerin yanından geçtim. —Bunlar kimlerdir ey Cibril, dedim. Bana şu cevabı verdi: —Bunlar dünya ehlinden olan hatiplerdir. İnsanlara iyiliği emrettikleri ve Kitab’ı okudukları halde bizzat kendilerini unutanlardır. Müsned i Ahmed ,3/120,231,239
Reklam
İmam İbn-i Kesir rahimehullah Bakara Sûresinin 112. âyetini tefsir ederken şöyle der: " Bir amelin makbul olması için iki şartı vardır. Birincisi; yalnız Allah için yapılmış olması, ikincisi ise şeriata uygun olması. Bir amel, her ne zaman Allah için yapılır ama şeriata uygun olmazsa kabul edilmez."
...biz iyiliği emredelim, kötülükten sakındıralım derken daha büyük zararlara sebebiyet vermemeliyiz. Bu işi yaparken dinimizin maslahatını gözetmeli ve acaba bundan dinim zarar görür mü?‛ diye her daim kendimizi muhasebe etmeliyiz.
Büyük İmam Fudayl b. Iyad’a, Mülk Sûresinin ikinci ayeti olan "O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını denemek üzere ölümü ve hayatı yaratandır" ayeti okundu ve: —En güzel amel hangisidir, diye soruldu. İmam bu soruya: —En ihlâslısı ve en doğru olanı, şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine oradakiler: —Ey Ebu Ali! Amelin ihlâslı ve doğru olanı da ne demektir, diye tekrar sual ettiler. Fudayl rahimehullah: —Bir amel ihlâsla yapılır ama doğru olmazsa, kabul edilmez. Aynı şekilde doğru olarak yapılır ama ihlâslı olmazsa, ihlâslı olana kadar kabul olmaz. Bir amelin ihlâslı olması yalnız Allah için yapılması, doğru olması da sünnete uygun olması anlamındadır, diye cevap verdi.
İslam’ı kabul eden her insanın kesin olarak bildiği üzere yeryüzündeki en büyük mâruf “tevhid”, en büyük münker de “şirk”tir.
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.