Kitabı bir kaç yerde görüp iç sayfalarını karıştırıp yazım tarzına bakıp, okunabilir diyerek aldım. Yazara baktım bu kimmiş dedim bir baktım meğer tanıdığımız biri, ben pek dizi izlemem ama illaki bir yerlerde bir şekilde görüyorsunuz yüzleri. Kerem Fırtına artık benim için oyuncudan çok bir yazar :)
Kitaba gelirsek;
Kendi iç sesiyle kavgası, kendi ile hesaplaşması sizi içine çekiyor. Hem hüzünlenip bir yandan da gülümsüyorsunuz. Hayatınızdan bir şeyler bulup kitabı kapadıktan sonra kendinizle sizde hesaplaşıyorsunuz Birde 90' lar da çocuk olduysanız bazı bölümler var ki "evet ya gerçekten de böyleydi" diyorsunuz. Hele ki divan örtüsü hiç unutmam çok güzel bahsetmiş, kaç kere okudum saymadım, okuyup hatırlayıp güldüm kaç kere. Küfrü de güzel etmiş hiç itici de değil vallahi, ben sevdim ikincisini bekliyorum. Hüpletilecek bir kitap, kafanız bozuksa alın okuyun dağılsın derim :)