”Sürekli kendimize bakıyorduk, biriktiriyorduk, topluyorduk, sağı solu kolluyorduk, aynı zamanda da ümitsizce koşuyorduk, sanki ağımızdaki kaşıkta yumurta taşıdığımız bir yarıştaymışız gibi. Bazen yumurtadan sıkılıyorduk, bıkıyorduk, böyle zamanlarda da bizim yerimize ağzında kaşıkla koşarken yumurtayı koruyan, onun için endişelenen, karanlığın gücü denilen şeytanla sözleşme yapıyorduk. …