Kitap kısa sürede okunuyor. Fransız yazar "Edebi kitaplar yazmak niyetinde olmadığını, eğlenceli kitaplar yazarak okuyucularını eğlendirmek istediğini" yazmış. Bence başarılı da olmuş.
Prens Malko karakteri James bond karakterinden çok daha once oluşturulmuş, kadınlardan hoşlanan onlari koruyan, asil zeki iyi eğitimli başarılı bir ajan. Tabii ki CIA için çalışıyor
Kitap Endonezya ve çevresinde silah kaçakçılığı, ihtilal güç kazanma hırsı üzerine yazılmış Fakir ve eğitimsiz halkın despot yöneticiler tarafından yonetilmesini anlatiyor. Kitabın sonunda kötü karakterlerin başkalarına yaptıkları kötülük çok kısa sürede kendilerine yönelebiliyor.
Kontes Sophia bu gün idam edilecek.
Öyleyse beni de onunla birlikte öldürün, dedi Malko.
Bu sözü Frank Thorpe duysa, şaşkınlıktan sigarasını yutardı! Ajanların hayatında duygusallığa yer yoktu. Mesleğin ilk kuralı buydu.
Yasalar sizi suçlu buldu. Cezanızı geleneklere göre çekeceksiniz.
Suçlarının ne olduğu açıklanmamıştı. Yasanın hangi maddesi gereğince suçlu bulundukları da belli değildi. Hele, geleneğin ne olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmemişti...
Bütün ihtilalcilerin tek ortak noktası vardır: O da harekete geçtiklerinde ilk iş olarak havaalanını ele geçirmek. Eğer ölmek istiyorsanız, doğruca oraya gidi verin!
Malko birkaç kez boş yere marşa bastı. Motor çalışmıyordu. Benzin ibresi uzun zamandır sıfırı gösteriyordu. Kamyonda bir damla benzin kalmamıştı. Bali'de benzin bulmak ise, Alaaddin'in sihirli lambasını bulmaktan zordu...