Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Sosyoloji Denemesi

Epistemik Cemaat

Hüsamettin Arslan

Epistemik Cemaat Sözleri ve Alıntıları

Epistemik Cemaat sözleri ve alıntılarını, Epistemik Cemaat kitap alıntılarını, Epistemik Cemaat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yorumlamak, söylenenlerden söylenmeyeni çıkarmaktır.
Reklam
Sosyal teorisyenler uzun süredir, toplumu toplum yapan şeyin hem çatışma hem de denge olduğunda hemfikirdir; buna göre, çatışma ve denge madeni bir paranın iki yüzü gibidir ve birbirini tamamlar.
Wardhaugh, "konuşan iki insanı seyretmek, dans eden iki insanı seyretmek gibidir" der.
Mannheim, kelimenin mutlak anlamıyla tam bir rölativisttir. Ona göre tek bir mutlak doğru (hakikat) vardır; bu biricik mutlak doğru, bütün doğrunun rölatif olduğudur.
Reklam
Bilimsel olsun ya da olmasın bilginin varlık temeli epistemik cemaattir (epistemic community). Cemaat bilgiyi önceler ve bilginin zorunlu şartıdır; çünkü bilginin hem kaynağı ve yaratıcısı, hem inşa edicisi ve taşıyıcısı, hem de daha sonraki kuşaklara intikal ettiricisidir. Bilginin varoluş şartı cemaattir; çünkü bir öne süreni ve bir alıcısı ya da kabul edeni bulunmadığı sürece bir hiçtir.
Sayfa 74 - Paradigma
Epistemik cemaat, bilginin onsuz varolamayacağı; bilginin inşa edildiği, işlendiği, geliştirildiği, akredite edilerek gelecek kuşaklara aktarıldığı toplumsal bir varoluş biçimi, toplumsal ve tarihi bir kollektivitedir.
Toplum, bireylerin matematiksel toplamı değildir. Toplum, bireylerin matematiksel toplamından daima daha fazla bir şeydir.
İkinci Baskının Önsözüne İthafen
"Bütün genç insanlar gibi ben de dâhi olmak için yola çıktım, ama acı bir tebessüm engelledi." Lawrence Durell
Reklam
İnsanlar yalnızca farklı uluslara mensup bulundukları için farklı diller konuşmazlar; farklı dünya görüşlerine, farklı bilgi sistemlerine, farklı teorilere bağlı bulundukları için de farklı diller konuşurlar.
Işık neredeyse gölge de oradadır.
Kendi konteksinde her çağın bir "aydınlanma"sı vardır. Ortaçağ'da aydınlanmanın ve ışığın kaynağı Tanrı'ydı. Tanrı'nın ışığı bile gölgeler ve karanlıklar yaratır: din savaşları, engizisyon ve veba. Aynı şekilde ışık kaynakları olarak Akıl ve bilim de kendi gölgelerini yaratmıştır: İki dünya savaşı, Hiroşima ve Nagazaki, Auschwitz ve Gulag, kanser ve AIDS, çevre kirliliği ve gayet tabi açlık. Işık neredeyse gölge de oradadır ve her çağın kendi konteksinde aydınlık ve karanlık tarafları vardır.
Türkiye'de insanlar gündelik hayatlarında bilim ve teknolojinin otoritesine ne kadar başvuruyorlarsa o kadar moderndirler.
Bilgi yöntemlerle inşa edilmez; geleneklerin veya stratejilerin yön verdiği süreçlerle üretilir.
525 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.