Ahlak Psikolojisi Üzerine Bir İnceleme

Erdem ve Mutluluk

Erich Fromm

Erdem ve Mutluluk Quotes

You can find Erdem ve Mutluluk quotes, Erdem ve Mutluluk book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İnsan, kendi varlığı kendisi için problem olan, bu problemi çözmek zorunda bulunan ve bu problemden kaçıp kurtulması mümkün olmayan tek hayvandır.
Özetleyecek olursak, hümanist ahlâkta "iyi" dediğimiz şey, hayat karşısında olumlu bir tavır takınılması ve insanın güçle grinin gelişmesidir. Erdem, insanın kendi varlığına karşı göster diği sorumluluktur. "Kötü" dediğimiz şey, insanın güçlerinin ze delenmesi ve bozulmasıdır; kötülük ise insanın kendine karşı sorumsuz bir tavır takınmış olmasıdır.
Reklam
"Bencil olmayın!" cümlesi... "kendinizi sevmeyin", "kendi kendiniz olmayın", kendinizi siz­den daha önemli bir şeye, bir dış güce ya da onun içe-mal- edilmiş şekline, yani "görev"e bağımlı kılın anlamına gelmekte­dir. "Bencil olmayın!" cümlesi, insanın içtenliğinin ve kişiliğinin serbestçe gelişmesini baskı altına almak için kullanılan en güçlü ideolojik araçlardan biri olmuştur. Bu sloganın baskısı altında, insandan her türlü fedakârlık ve tam bir boyun eğme isten­mektedir: Bireyin kendisine değil de, yalnızca kendi dışındaki birine ya da bir şeye hizmet eden hareketler "bencil olmayan" hareketler olarak görülmektedir.
Sayfa 154 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Yalnız başkaları değil, kendimiz de kendi duygularımızın ve tavırlarımızın "obje"siyizdir(nesnesiyizdir); başkalarına ve kendimize karşı takınmış olduğumuz tavırlar, çelişken olmak şöyle dursun, temelli bir şekilde birbirlerine bağlıdırlar. Başkalarına duyulan sevgi ile kendimize duyduğumuz sevgi birbirini imkânsız kılan iki seçenek değildir. Tersine, başkalarını sevme yeteneği olanların hepsinin, kendilerine karşı da sevgi duydukları görülecektir. Sevgi, aslında, "objelerle insanın kendi benliği arasındaki bağlantı söz konusu olduğu sürece, bölünmez bir şeydir. Gerçek sevgi ...Başka bir insan tarafından etkilenmiş olmak anlamına gelen bir "duygu" değildir: bir insanda var olan sevme yeteneğinden kaynak­lanan ve sevilen kişinin gelişmesine ve mutluluğuna yönelik et­kin bir çabadır.
Sayfa 157 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Bir insanı sevmek demek ona ilgi göstermek, ona bakmak ve onun hayatından sorumlu olduğumuzu hissetmek demektir: (...)
Sayfa 124Kitabı okudu
Bir ıslık da sen çal.
...ahlâk problemimiz, insanın kendisine karşı duyduğu kayıtsızlıkla ilgilidir. Bunun temelinde, bireyin önemi ve biricikliği duygusunu yitirmiş olmamız, kendimizi kendi dışımızdaki amaç­lar için araç haline getirmemiz, kendimizi pazarda satılacak bir mal olarak görmemiz ve bu şekilde ele almamız ve kendi gücü­müzün kendimize yabancılaşmış olması gerçeği yatmaktadır. Nesneler haline gelmişiz, bize yakın olan insanlar da birer nes­neden başka bir şey değil...Tuttuğumuz yolun sonunda bir gayenin var ol­ması gerekiğine inanan bir sürüden başka bir şey değiliz, çünkü herkesin aynı yolu tuttuğunu görüyoruz. Karanlıktayız, yine de cesaretimizi koruyoruz, çünkü herkesin, tıpkı bizim gibi ıslık çal­dığını duyuyoruz.
Sayfa 281 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Reklam
Insan, hayvanların en zayıfı, en güçsüzüdür, ama bu biyolojik zayıflık onun kuvvetinin temeli, özel insanî niteliklerinin gelişmesinin ilk nedeni olmuştur.
"Başkalarını sevmeniz, kendinizi yeterince sevmediğiniz içindir." *Nietzsche*
Sayfa 153Kitabı okudu
Kulağımıza gelen her sesi ve herkesi dinleriz, ama kendi sesimize kulak vermeyiz. Bize dört bir yandan saldıran fikirler ve kanıların gürültüsü içinde yaşıyoruz her an: Filmler, gazeteler, radyo, boş gevezelikler... Kendi sesimize hiçbir zaman kulak vermemek için bilinçli bir plan hazırlamış olsaydık, bundan iyisini yapamazdık.
Sayfa 191 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
"Ethics" kelimesi Yunanca "karakter" anlamına gelen "ethos" kelimesinden türetilmiştir. "Kültürel ethos" dendiği zaman, bir kültüre veya alt-kültüre ayırt edici özelliğini kazandıran ya da o kültürün özel niteliğini belir­leyen hâkim değerlerin, fikirlerin ve ideallerin tümü anlaşılır. Biz ethos'a, ancak bir soyutlama yaparak ve ideal olanı arayıp bularak ulaşabiliriz. Ethos'tan türetil­miş ethics terimi de, özel anlamda ya da teknik bir terim olarak kullanıldığı zaman, ideal olana, soyut olana işaret eder. Ethics, değerlerin ve ahlâk kurallarının incelenerek ilkeler halinde ortaya konulması sonucunda oluşur. Bir anlamda bir ahlâk sistemi, bir ahlâk görüşü ya da anlayı­şıdır. Bu bakımdan, ethics toplumda yaygın olan ahlâk kurallarından daha özel, daha bireysel ve daha felsefîdir. Bir Budist, bir Hıristiyan ya da bir Islâm ahlâkından veya belli bir tarikatın ahlâkından söz ettiğimiz zaman, burada kastedilen genel bir ahlâk değil, özel bir ahlâktır, bir ethics'tir. Bir iş ya da meslek ahlâkından, bir lonca ahlâ­kından ya da bir Ahî ahlâkından, bir hekimlik ahlâkından söz ettiğimiz zaman da, burada söz konusu olan yine et­hics'tir. Bir kişiye ya da bir filozofa ait olan özel bir ahlâk görüşünden söz ettiğimiz zaman da yine ethics'ten söz etmiş oluruz. Bütün bu örneklerde söz konusu edilmiş olan ahlâk kuralları, belli bir fikrin, belli bir dünya görüşünün ya da belli bir felsefî görüşün uygulanması amacıyla orta­ ya konulmuş olan kurallardır.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
496 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.