Makamat-ı Evliya

Erenlerin Makamları

Akşemseddin

Erenlerin Makamları Hakkında

Erenlerin Makamları konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
1
Okunma
Beğeni
204
Görüntülenme

Hakkında

Vücûdın her ki sırf etdi Hak’ın ‘ilm-i ledünnünde Derûnu zevk ile doldu hayât buldu memâtında * “Erenlerin Makâmları”, Hacı Bayram-ı Velî’nin gönül çocuğu, İstanbul’un manevî fâtihi Akşemseddîn Hazretleri’nin “Makâmât-ı Evliyâ” adıyla kaleme aldığı bir eseridir. Bu hacmi küçük, mânâsı büyük eser tıpkı İbn Arabî’nin Fusûs’u gibi Resûlullah’ın rûhaniyetinden zuhûr etmiştir. O mânâ ki bize, zât tevhîdinin idrâk edildiği fenâ ve bekâ makâmlarından seslenir. Eserde “mürşid, mürîd, velâyet, tevhîd, fenâ, hikmet, âdemiyyet, cezbe, tasarruf, kâmiller, âşık ve mâşûk, sülûk, salât, marifet, anâsır-ı erbaa” gibi konularla ilgili kısa, çarpıcı ve özlü bilgiler verilmektedir. Risâlede işlenen konuların satır aralarında diğer tasavvuf klasiklerinde her zaman rastlanmayacak derecede çarpıcı nüktelerin olması, Şeyh’in tevhîd deryâsındaki derinliğini göstermektedir. * Ehline mâlûmdur ki “Erenlerin Makâmları” akademiye malzeme olsun diye değil, gönlü yangına düşmüş mânâ yolcularına tefekkür edip hakikatten gıdalansınlar diye kaleme alınmıştır. Bu eser yolun inceliklerinden haberdâr olmak isteyen yolculara Akşems’in himmetidir vesselâm.
Çevirmen:
Mustafa Tatcı
Mustafa Tatcı
Çevirmen:
Ayten Şenyurt
Ayten Şenyurt
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.Sayfa Sayısı: 352Basım Tarihi: 18 Ağustos 2022Yayınevi: H Yayınları
ISBN: 9786057670847Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Akşemseddin
AkşemseddinYazar · 5 kitap
Osmanlılar zamanında yetişen büyük evliya ve İstanbul’un manevi fatihi. İsmi, Muhammed bin Hamza’dır. Saçının sakalının ak olması veya beyaz elbiseler giymesinden dolayı Akşeyh veya Akşemseddin lakablarıyla meşhur olmuştur. Evliyanın büyüklerinden Şihabüddin Sühreverdi’nin neslinden olup, soyu hazret-i Ebu Bekr-i Sıddik’a kadar ulaşır. 1390 (H. 792) senesinde Şam’da doğdu. 1460 (H.864)da Bolu'nun Göynük ilçesinde vefat etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Akşemseddin Kur’an-ı Kerim'i ezberledi. Yedi yaşında babası ile Anadolu’ya gelip, o tarihte Amasya’ya bağlı olan Kavak nahiyesine yerleşti. Alim ve veli bir zat olan babası vefat edince, tahsiline devam etti. Genç yaşta akli ve nakli ilimlerde akranlarından daha üstün derecelere ulaştı. İlim tahsilini tamamladıktan sonra, Osmancık’a müderris oldu. İlim öğretmekle ve nefsinin terbiyesiyle meşgulken, tasavvufa yönelip, Ankara’da bulunan zamanın büyük velisi Hacı Bayram-ı Veli’ye talebe olmak üzere gitti. Fakat ona talebe olamadı. Halep’te bulunan Şeyh Zeynüddin’e talebe olmak için Haleb’e giderken, gördüğü bir rüya üzerine Hacı Bayram-ı Veli’ye talebe olmak üzere Ankara’ya geri döndü. Hacı Bayram-ı Veli tarafından kabul edilip, onun sohbetinde tasavvuf yolunun bütün inceliklerini öğrendi ve Hacı Bayram-ı Veli’den icazet (diploma) aldı. Aynı zamanda tıp ilminde de kendini yetiştiren Akşemseddin, bulaşıcı hastalıklar üzerinde çalıştı.