Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkekliğin Türkiye Halleri

Güler Okman Fişek

Erkekliğin Türkiye Halleri Sözleri ve Alıntıları

Erkekliğin Türkiye Halleri sözleri ve alıntılarını, Erkekliğin Türkiye Halleri kitap alıntılarını, Erkekliğin Türkiye Halleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kadın olarak 100 yıl yaşayacağıma, erkek olarak 1 gün yaşar ölürüm" cümlesini duyduğumda inanamadım. Trabzonspor'un kulüp başkanlığını yapan bir insan TV'ye çıkıp öyle bir laf ettiğinde, insanların isyan etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakıyorsun, biz çay saatinde konuşuyoruz böyle şeyleri, birçoğu doğal karşılıyor. Katılmasalar bile, bunu kötü niyetle söy-lememiştir deniyor. Benim açımdan erkeklik çok normal, fazla bir anlamı yok. İnsan olmanın bir parçası.
Türkiye 221 'incisi olmuştum ben. Yerleşemedim, yerleşemememe şaşırdım. Kesin yerleşmem lazım benim o puanla. İyi bir puan almıştım, 85.543 kişi giriyordu, hala rakamı hatırlıyorum, 241 'inci oldum. O dönem 1.200 kadar memur alınıyordu. Yerleşemedik, 2001 yılında. Ardından ticarete girdik ve bir süre farklı işlerde çalıştım. Bir akrabamız vardı, harita mühendisliğinde. Belli bir süre köylümün yanında çalıştım. Sonra 2003-4 yılında perde sektörüne girdik. Perdecilik yapıyoruz esnaf olarak. Dar kazançla devam ettiriyoruz.
Reklam
Babamla fazla diyaloğumuz yoktu. Ama benim oğlumla diyaloğum çok fazla. Ben belki babamdan görmediğim sevgiyi ona gösteriyorum. Nereye gidersem beraber gideriz. Oğlumu da alır götürürüm her yere, çok ilgilenirim onunla. Akşamları bazen canım çeker, alırım oğlumla beraber yatarım. Ben ona karşı aşırı bir sevgi duyuyorum. Hep onunla beraber olmak istiyorum. Belki babamın bana göstermediği sevgiden dolayı, ben ona hep çok sevgi gösteriyorum. Belki fazla sevgi de gösteriyor olabilirim. Çok fark var arada.
Babayla ilişkide yakınlığın olmayışından kaynaklanan yoksunluk hislerinin çoğu katılımcı tarafından çeşitli şekillerde mazur görüldüğü anlaşılıyor. Bu durum, Güneydoğulu bir alt SED temsilcisi tarafından "aile kültürüyle" açıklanıyor: -Çok fakirdik o dönemde, babamın oyuncak veya bize bir şey aldığını hatırlamıyorum. Adamın elinde yoktu işin açıkçası. Biraz aile kültüründen gelen bir şey vardı, sevgisini de gösteremiyordu o anlamda. Ayıp karşılanıyordu, annesinin yanında, büyüklerinin yanında. Böyle bastırılınca da bize pek fazla sevgisini göstermiyordu.
Türkiye'de, özellikle baba-çocuk ilişkisine odaklanan az sayıda çalışma olsa da hem bu çalışmaların hem de genel olarak aile yapısını inceleyen çalışmaların sonuçlarına göre, Türkiye' de baba olmak çocuklar üzerinde otoriteyi ve disiplini korumak adına hem duygusal hem de fiziksel olarak belirli bir mesafede durmayı ve çocuklarla ilişkide paylaşımdan ve açıklıktan kaçınmayı gerektiriyor.
Sayfa 45
Evi geçindiren kişi olmak, yani daha çok evin dışında, iş yaşamına dahil olmak, babaların çocuklarının hayatındaki fiziksel mevcudiyetini yapısal olarak iyice kısıtlıyor. Öte yandan, çocukların zihninde otoriter bir konuma sahip olmak, babalar ve çocuklar arasında kurulabilecek duygusal yakınlığı da engelliyor
Sayfa 28
Reklam
Daha önce de bahsedildiği gibi, evin geçim sorumluluğunu üstlenmek, bir iş sahibi olmak iyi bir baba olmanın ön koşulu gibi gözükmekte, çocuklarla yakın ilişki kurmak ya da bakım sorumluluğunu eşle paylaşmak ikinci planda ve seçime tabi kalmakta. Ayrıca, Cooper (2000) üst-orta sosyo-ekonomik düzeyden erkeklerle yaptığı nitel araştırmada erkekler için bir işte çalışmanın para kazanma amacından ziyade, bir erkeklik ideali haline geldiğini, o nedenle de bu kişilerin çocuklarıyla daha çok ilgilenme isteklerine rağmen, işe ayrılan vaktin her zaman daha öncelikli olduğunu saptıyor.
Sayfa 31
Sirman (2001) Türkiye'de babalık konumunun ilişkisel olmaktan çok erkeklerin yaşam gelişimleri içerisinde bir erkeklik aşaması olarak algılandığını belirtiyor. Benzer şekilde, Delaney (1991) çocuk sahibi olmanın erkeklerin yaşamında önemli olduğunu, baba olmanın kişinin kendi erkekliğini ve yetişkin oluşunu sosyal dünyaya kanıtlayarak gücünü göstermenin bir yolu olduğunu söylüyor. Bu kavramlarda baba-çocuk ilişkisinden çok babanın kimlik tanımına vurgu yapıldığını gözden kaçırmamalı.
Sayfa 29 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Annem genç yaşta, 14-15 yaşında, hayatında ilk ve son gördüğü erkek olan babamla bir izdivaç yapmış. Tam 55 yıl aynı yastığa baş koymuşlar. Eşi için çırpınmış. Eşi için hayatını vakfetmiş, çocukları için her şeyini bahşetmiş bir anne. Bence klasik Türk annesi. Çok özelliği olmayan bir kadın annem. "Şu özelliği vardır" diyebileceğimiz bir özelliği olmayan biri.
Yeniçağın babaları daha eşitlikçi, hem maddi hem de ev içindeki sorumluluklarını üstlenmekten çekinmeyen, çocuk bakımında en az anne kadar yer alan, çocuklarla hem fiziksel hem de duygusal olarak yakın ilişkiler kuran, daha toleranslı ve anlayışlı tavırlar sergileyen, sevgisini göstermekten çekinmeyen, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimlerini destekleyen ve onları yönlendiren kişiler olarak tanımlanır hale geldi.
Sayfa 32
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.