Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatta Kalan Görgü Tanıklarının Anlattıkları

Ermeni Soykırımı

Verjine Svazlian

Ermeni Soykırımı Gönderileri

Ermeni Soykırımı kitaplarını, Ermeni Soykırımı sözleri ve alıntılarını, Ermeni Soykırımı yazarlarını, Ermeni Soykırımı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artavazd Karapeti Kıtrastyan’ın Tanıklığı
Ermeni olsun, Türk olsun fark etmez, insan, insan olmalıdır.
Sayfa 608 - Belge Yayınları
Afyonkarahisarlı Sümbül Berberyan (1909 doğumlu) : “Ben babamı hatırlamıyorum. Onu öldürmüşlerdi. Dayımı da işkencelerle öldürmüşlerdi.Ağabeyimi askere aldılar... Sonra erkek kadeşimi de götürdüler. Sonradan duyduk ki onları on yedi Ermeni gençle birlikte gece vakti öldürüp köyün köprüsünün altına atmışlar,öyle ki, sürgüne gittiğimizde yanımızda hiç erkek kalmamştı, Der Zor'da beş teyzem de kaçırıp götürdüler; sonra da onların kafalarını kesip süngülerin ucuna geçirdiler ki görelim. Onların cesetlerini de Fırat Nehri’ne attılar. Annemin halasının sadece yarısını bulduk; onu annem gömdü... Herkesi katlettiler, kimseyi sağ bırakmadılar, ağlamaktan annemin gözleri kör oldu"
Reklam
Diyorlar ki, o günü gören Türk molla, dayanamadı, kendini astı.
Sayfa 124 - Belge Yayınları
1915 yılının Vardavar günü katliam yapıldı. Türk askerleri Dağıstanlı Çeçenler getirip bizi katlettiler. Bizim köyü yağmalamaya geldiler; koyunları, mandaları ve malları alıp götürdüler. Güzel olanları götürdüler.
Sayfa 123 - Belge Yayınları
Kürt köyünden Kürt dostlarımız vardı; evimize gelirlerdi. Kürtlerin tabak, kaşık ve bardağı yıkanıp ekmek ambarının altına konurdu. Onlarla yemek yemeye hakkımız yoktu. Amcamın oğlu katliam sırasında 10 yaşındaydı. Kürt dostumuz onu götürüp kurtardı. Kürt Türkten iyiydi. Türklerin arasında da hem iyi hem de kötü olan vardır; Kürtlerin arasında da iyi ve kötüler vardır, Ermenilerin içinde de. Her milletin içinde de hem iyiler hem de kötüler bulunur.
Sayfa 123 - Belge Yayınları
Askerlerden kaçan ve kendilerini Fırat-Murad Irmağı’nın soğuk sularına atan masum kız kardeşlerimden, genç gelinlerden hangi birini hatırlayayım, hangisi için yas tutayım…
Sayfa 122 - Belge Yayınları
Reklam
Bazen Muş aklıma geliyor… Vatanımızdaki evimizi, yakınlarımızı, yüksek kavak ağaçlarıyla çevrili büyük avlumuzu, avlunun kavaklarının üstüne her ilkbaharda gelip yuva kuran leylekleri hatırladığımda delireceğimi düşünüyorum… Avludaki su kuyusunu, samanlığı, tandır evini, avlunun devamını oluşturan serin ormanı ve yaylaları…
Sayfa 121 - Belge Yayınları
Evimiz de iki yüz yıl önce atalarım zamanında inşa edilmiş taş bir binaydı. Atalarımızdan kalan evimiz gözlerimizin önünde yandı. Aşırı derecede dayanıklı ve iri yapılı bir adam olan babam bir çocuk gibi ağlayarak şöyle dedi: - Lao! sonumuz geldi, artık gün görmeyiz.
Sayfa 113 - Belge Yayınları
Lenin bizim Türklerden bir talebimiz olmadığına dair kararname imzaladı. Kars, Ardahan, Sarıkamış ve Iğdır’ı Türklere verdi. Stalin ise Karabağ’ı ve Nahçıvan’ı Türklere bıraktı; Akhalkalak’ı ve Akhaltska’yı Gürcistan’a verdi. Her gün Ermenistan’dan bir katar dolusu insanı Sibirya’ya gönderdi. Aşnak’a vardığımızda umudumuzu kaybettik; artık memleketimize dönme umudu kalmamıştı; zira Türklerden toprak talebimiz olmadığına dair imza atmışlardı.
Sayfa 112 - Belge Yayınları
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.