Ben bu “bakma” işini, nüfuz etmeksizin bakma eyleminden ibaret, mekanik bir uyuşukluk, işsizlik, sıradanlık olarak görürdüm. Şimdi kuşku duymaya başladım bu kanaatlerimden. Bu bakışlarda yoksa “kalbi” bir şeyler de mi var? Bakanlar, denizde, gökyüzünde, suda, insanlarda, çiçeklerde başka bir şeyler de mi görüyorlar?