12 yıl sonra doğduğu topraklara geri dönen El Mustafa duygularını, hislerini kendisini sevenlere ,bekleyenlere anlatamaz ve bir süre herkesten uzakta, ölen anne-babasının bahçesinde yalnızlığı ile kalmayı tercih eder. Zamanı geldiğinde yeniden etrafındakilerle hayatını paylaşmaya başlar.
El Mustafa doğduğu topraklarda çok kıymetli bir insandır. Söylediği her cümle sevilerek, değer görerek dinlenir.
Halil Çıban kitaplarında hayatın yaşayıp da göremediğimiz kısmını ya da anlamlandıramadığımız kesitini değişik bir felsefe ile dile getiriyor.
Kahramanımız El Mustafa diyor ki; güneşin kıymetini gecenin varlığı ile keşfederiz.
İnsanoğlu Yaradan'ın nefesifir. Görmüş olduğumuz bir beden olsa da asil olan ruhtur.
Esas çirkinlik görmek ve duymak istemediklerimizdir.
Hepimiz aslında birer asalağız, çünkü yaşamak için çınar ağacına tutunmuş çiçekler gibi hep bir şeylere tutunmak zorundayız.
Yaşamımızın, nefes almamızın bir sebebi var, bu sebeplere tutunursak Yüce Yaradan'a ulaşırız.
Kitap 47 sayfa ama içinde bir dünya var.
Merak edenlere keyifli okumalar.