(18+ Yaş)

Eşikaltı Büyücüleri

Ahmet Şerif İzgören

Eşikaltı Büyücüleri Posts

You can find Eşikaltı Büyücüleri books, Eşikaltı Büyücüleri quotes and quotes, Eşikaltı Büyücüleri authors, Eşikaltı Büyücüleri reviews and reviews on 1000Kitap.
240 syf.
8/10 puan verdi
Keyifle değil hayretle
Yine keyifle okuyacağınız bir Ahmet Şerif İzgören kitabı demek isterdim ama keyifle değil hayretle okuyacağınız bir eser.Bu kitap yayımlandığı dönemde eşikaltı uygulaması çok gizli gizli yapılıyordu.Yıl 2024 lere geldiğimiz de eşik oldu delik deşik.Artık her anlatılmak istenilen açık açık gizli olmadan sunulmaya başladı.Bundan ileri ki yılları düşünmeye gerek bile yok.Alanın da yayımlanan Türkiye de ilk eser olma özelliği bakımından son derece önemli bir eser diyebilirim.Her nekadar mantıklı olarak nitelendireceğiniz bir çok unsur olsa da mantıklı olmayacağını düşündüğünüz bir çok unsurun olacağı bir eser.Bu yüzden bazı durumlar kafanıza yatmayabilir.Bence bazı yerler de yazar abarttığını düşünüp yazara katılmasak da sorgulayıcı bakış açısı ile bakmanın çok yararlı olabileceği kanısındayım.
Eşikaltı Büyücüleri
Eşikaltı BüyücüleriAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 2006164 okunma
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Reklamların bilinçaltı üzerindeki etkilerini eleştirel bir dille anlattığı bir kitap. Kitap, reklamlarda kullanılan eşik altı yöntemlerle dehşet, ölüm ve seks olgularının insanların karar verme mekanizmalarını nasıl yönlendirdiğini örneklerle gösteriyor. Kitap, altı yıllık bir araştırmaya dayanarak onlarca reklamın incelendiği bir titiz çalışmadır. Kitap, Türkiye'de bu alanda yayımlanmış ilk kitap olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Kitabı oldukça ilginç ve aydınlatıcı buldum. Reklamların sadece ürün tanıtımı olmadığını, aynı zamanda insanların bilinçaltına ulaşmak ve onları etkilemek için gizli mesajlar içerdiğini gözler önüne seriyor. Reklamlarda bulunan sembollerin, siluetlerin, renklerin ve yazıların ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını açıklıyor. Reklamların insanların davranışlarını, tercihlerini, duygularını ve hatta sağlıklarını nasıl etkileyebileceğini de vurguluyor. Kitabın yazarı Ahmet Şerif İzgören, konuyu çok iyi araştırmış ve yorumlamış. Kitabın dili akıcı ve anlaşılır. Kitabın içindeki resimler de konuyu destekliyor ve kanıtlıyor. Kitabın sonunda yazarın verdiği tavsiyeler de çok değerli. Kitabı okuduktan sonra reklamlara bakış açım değişti ve daha dikkatli olmaya başladım. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Reklamların bilinçaltımız üzerindeki etkisini anlamak için çok önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Eşikaltı Büyücüleri
Eşikaltı BüyücüleriAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 2006164 okunma
228 syf.
8/10 puan verdi
Reklamların İçyüzüne Dair Önemli Bir Kitap
Ahmet Şerif İzgören’in 2006 yılında yayımlanan “Eşikaltı Büyücüleri: Dehşet, Ölüm ve Seks Üçgeninde Reklam ve Propaganda” kitabı, reklamlarda kullanılan bilinçaltı mesajları üzerine yapılan özgün bir çalışma. Söz konusu kitabın yazımı altı yıl sürmüş. Yazar bu süreçte on bine yakın reklamı incelediğini belirtiyor. Kitapta yedi farklı konuda reklamlar inceleniyor ve bunlar hakkında önemli noktalara temas ediliyor. İncelenen konular şunlar: 1. Kirli Duman: Sigara 2. İçelim Güzelleşelim: Alkollü İçecekler 3. Mucize İksir: Parfüm 4. Vücutları Pazarlamak: Moda 5. Tekerlekli Ölüm Makineleri: Otomobiller 6. Yalnızlığı Yenmek: Cep Telefonu Sistemleri 7. Seksi İçmek: Gıda Sektörü Yazar, kitabında bahsettiği her konuda bol bol propaganda ve subliminal mesaj örneği çözümlemesi veriyor. Bundan dolayı kitabın büyük bir yekûnu görsellerden oluşuyor. Bu konulara ilgi duyanlar için “Eşikaltı Büyücüleri”nin ilgi çekici ve farkındalık oluşturan bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Bu kitaptan yaptığım alıntıları okumak için aşağıdaki linke tıklayınız: sametonurr.medium.com/57ffd656b2ae
Eşikaltı Büyücüleri
Eşikaltı BüyücüleriAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 2006164 okunma
Aslında Neyi Tükettiriyorlar?
Duygu, neden ve ihtiyaçları birleştirir ve satarsınız. İşin korkuncu bu sisteme alışırsınız. Tüket, tüket ve tüket. Satın al ve tüket.
Sayfa 221-222
İnsanlar Niçin Sigara İçer?
İnsanlar koktuklarını, sarardıklarını, kanser olduklarını bile bile niye sigara içiyorlar sizce? Çünkü şirketlerin besledikleri psikolojik danışmanlar onlara öğretti. İnsanlar 7 temel nedenden dolayı sigara içiyorlar: Gerginliği azaltmak, sosyal olabilmek, bir çabanın ödülü olarak, rahatlamaya yardım etmek, stresle baş edebilmek, güvenin kanıtı olarak ve alışılmış bir ritüel olduğu için. Beslediğiniz bilim adamları bu sonuçları tespit ederler, reklamcılarınız mübah olmayan her yolu denerler, beslediğiniz ya da sahip olduğunuz medya da reklamınızı yapar. Sonuç Türkiye'de 30 milyon, yılda 11 katrilyon liralık sigara içen insan, bunun büyük bölümü ergen bile değil.
Sayfa 221
Reklam
İçki Reklamları ve Umuttan Para Kazanmak
Kitaptaki içki reklamlarındaki yüzlere dönüp bir bakın. Nasıl da sosyaldirler. Elinde içki tutan adam hep ilgi odağıdır. Gerçek hayatta tam tersidir. Alkolikler asosyaldir. Tek başlarına içerler. O reklamlarda gördüğünüz 18-24 yaşlarındaki güler yüzlü bira içen gençler, gülümseyen yüzler on yıl sonra Londra'daki barlarda, Anadolu'daki birahanelerde yalnız başına oturan, içkisiz duramayan adamlar hâline gelirler. Bakın, Ballantine's ne diyor? Asosyallere cesaret veriyor, "Özgür olacaksın." Vaade bak. Yaptıkları şudur; ağır içicilerin hiçbir zaman olmayı hayal edemeyecekleri sosyal, cesur, seksi bir illüzyon yaratırlar ve onu tek başlarına karanlık bir köşede melankolik, umutsuz bir şekilde hayal etmelerini sağlarlar. Onun çaresiz umutlarından para kazanarak.
Sayfa 219-221
Sigara Bütün Zararıyla Neden Hala Satışta?
Kaliforniya Üniversitesi'nden psikolog John Pierce sigara ve içki firmalarının, reklamlarla özellikle gençlerin beynindeki "denemek tehlikelidir" kavramını yok etmeye çalıştıklarını belirtiyor. "Yeniyi yap", "Hiç yapmadığın bir şey yap", "Belki hiç duymadığın bir müziği duyarsın." Vermek istedikleri
Sayfa 41-42
İçki ve Algı
Yapılan bir araştırma, ABD üniversite öğrencilerinin kişi başına içki harcamasının yıllık 446 dolar olduğunu gösteriyor. Öğrencilerin % 4'ü her gün içiyorlar. Diğer bir araştırma sonucu ise üniversite öğrencilerinin % 40'ının ayda on veya daha fazla sarhoşluk düzeyinde içtiğini gösteriyor (5 ve daha fazla bardak). Bu içki firmaları için
Sayfa 67-68
Moda ve Reklam
"Moda reklamcılığında pişkin bir seçkincilik, cinsellik ve tenin sergilenmesi enjekte edildi. Kadın bedeninin istismarı, homoseksüellik ve hafif dozda sadomazoşizm artık ortalama bir insana yönelik sıradan pazarlama teknikleri hâline geldi. Blue jean reklamlarında kadınların zorlama pozlarda göründüğüne, genç kadınların orta yaşlı erkeklerle oral sekse hazırmış gibi gösterildiğine ve kusursuz bedenlerin kullanıldığına dikkat çekerim" diyor Sullivan. Şu anda gençliğe hitap eden ya da "haute coutre" giyim firmalarının yaptıkları temel olarak şudur: Satın aldığınız kıyafetin üzerindeki markanın etiketine daha önce defalarca kullanılmış kirli sarı bir enjektörle en uçtaki cinselliği enjekte edip diğerlerinden öne çıkarmaya çalışırlar. Moda dediğiniz şey üç kuruşa mal ettiğiniz giysiyi göz boyama ve baş döndürme teknikleriyle yüzlerce kat fazlasına satma eylemlerinin bütünüdür. Sıradan bir tişörtün üzerine koyacağınız bir logo, ürünün değerini onlarca kat artırır. Bir öğrencim anlatmıştı. Adana'daki tekstil fabrikalarında bir firmaya 1.013 adet kot pantolon üretiyorlar, tanesini (kâr ederek) 12 milyon TL'ye satıyorlar. Öğrencim İstanbul'daki mağazada kotun 140 milyon TL'ye satıldığını görünce şok oluyor. Yapılan araştırmalar insanın günde ortalama 1.000'i aşkın reklam mesajıyla dolaylı olarak karşılaştığını gösteriyor. Bunların arasından sıyrılabilmek için firmalar etik olmayan Eşikaltı ve Yarı Eşikaltı tekniklerini kullanıyorlar. Moda sektörü ölüm, dehşet ve seksin en yoğun kullanıldığı birkaç sektörden birisidir.
Sayfa 135-136
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.