Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eski Anadolu Tarihi

Kemalettin Köroğlu

Eski Anadolu Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Eski Anadolu Tarihi sözleri ve alıntılarını, Eski Anadolu Tarihi kitap alıntılarını, Eski Anadolu Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Din ve tanrılar
Urartularda iki tür tapınak bulunmaktaydı. Bunlardan ilki kentlerin sitadellerinde inşa edilen standart boyutlarda, kare planlı, kule tipi tapınaklardı. İkincisi geleneksel ibadet anlayışının devamı olduğu anlaşılan kapı biçiminde yontulmuş kutsal nişlerdir. Van/ Toprakkale yakınındaki Meher Kapı açık hava anıtındaki yazıta göre, Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği 79 tanrı, tanrıça ve tanrısal özellik bulunmaktadır. Bunlardan ilk üç sırayı Haldi, Teişeba ve Şivini paylaşır. Haldi, Urartuların baştanrısı idi. En büyük tapınağı Van Gölü havzasının güneyinde, Assur ile Urartu arasındaki bölgede bulunan Muşaşir’de idi. Teişeba (Fırtına tanrısı) Hurri kökenlidir, Hititçede adı Teşup’tur. Şivini de (Güneş tanrısı) Hurri kökenlidir. Hititlerdeki Şimegi’nin karşılığıdır. Yılın belli günlerinde tanrılara koyun, keçi, sığır (boğa), tanrıçalara bunların dişileri kurban edilirdi.
Hititlerin hukuka bakış açısı, bütünüyle dinseldi. Tanrılar, onlara göre, bütün varlıkların hakkını koruyan, adil ve dürüst efendilerdi.
Reklam
Aramî
Aramiler Sami bir halktır, MÖ birinci bin yılda Kuzey Mezopotamya ve Suriye civarında yaşamışlardır. MÖ 10-8. yüzyıllarda günümüz Suriye coğrafyası ve çevresinde çeşitli prenslikler kurmuşlardır. Bugün Türkiye’de Aramca’nın bir lehçesini konuşan Süryani olarak bilinen halkın Aramilerden geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Embesiller için yeni fırsatlar
Avcı toplayıcılık devrinden beri insan beyninin küçüldüğüne dair kanıtlar var. O dönemde hayatta kalabilmek, herkesin muhteşem zihinsel becerilere sahip olmasını gerektirirdi. Tarım ve sanayi ortaya çıkınca, insanlar hayatta kalabilmek için giderek diğer insanların becerilerine daha fazla güvendiler ve “embesiller için yeni fırsatlar” ortaya çıktı. Üretim bandında çalışan bir işçi olarak, sıradışı olmayan genlerinizle hayatta kalabilir ve bunları bir sonraki nesle aktarabilirsiniz.
Çanak Çömlekli Neolitik Dönem’de ölü gömme gelenekleri değişmiştir. Daha önce evlerin tabanlarının altına ya da özel yapılara konulan ölüler, yerleşmenin dışında gömülmeye başlamıştır.
Bir devlet dini olarak karşımıza çıkan Hitit dininin uygulamalarına, Hitit sivil halkının katılımının olmadığı anlaşılmıştır. Hitit dininin pratiğinde halka yer verilmiyordu. Bu durum, en iyi şekilde bayram törenlerinde görülebilmektedir. Hitit bayram ritüellerinin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı tabletlerde, törenlere katılan kral, kraliçe ve aileleri, pek çok tapınak ve saray görevlisi, ülke beyleri, yabancı ülke diplomatları katılmaktaydı.
Reklam
Buralar hep dutluktu
Krallığın planladığı bütün kentler, başkent Van (Tuşpa) dışında daha önce yerleşilmemiş alanlarda kurulmuştur. Urartu kralları inşa kitabelerinde “benden önce burada hiçbir şey yoktu” gibi ifadelerle bu duruma işaret etmişlerdir.
Kolektif insan bugün eski grupların bildiğinden çok daha fazlasını biliyor. Ama birey olarak bakıldığında, eski avcı toplayıcılar tarihteki en becerikli ve bilgili insanlardı.
Eğer Herkes Ölecek Olursa, Size Kim Kurban Sunar
Murşili döneminin en çarpıcı olaylarından birisi, ülkeyi kasıp kavuran veba salgınıdır. Bu salgının çıkış nedenini II. Murşili, babasının Genç Tuthaliya’yı öldürterek tahtı ele geçirmesine bağlamaktadır. O kadar çok insan vebaya kurban gider ki, kral salgını uzaklaştırmaları için tanrılara yakarırken, “eğer herkes ölecek olursa, size kim kurban sunar” diyerek, onlara bir tür gözdağı verir.
Hititlerde ölüm cezası
İlkel toplumlarda ceza ile intikam eşit sayılır ve haksızlığa uğramış taraf, suçludan bunun acısını olabildiğince çıkarmak ister. Devlet, öncelikle toplum düzeninin sağlanması ile yükümlü olduğundan, bireysel intikamın en aza indirilmesini veya tamamen ortadan kaldırılmasını ister. Bu bakımdan kanunlarda rastlanan talion ilkesi (göze göz, dişe diş), zarara uğrayanın, suçluya, kendisine gelenden daha çok zarar vermesini önlediği için, belki de intikam hislerinin artarak devamını engellemek yönünde atılmış ilk adımlar olarak kabul edilebilir. Hitit kanunları bu açıdan Mezopotamya’ya nazaran, oldukça ileridir. Pek çok suçun karşılığında tazminat ödenirdi, ölüm cezaları kısıtlıydı ve bedeni sakatlama cezaları ise, sadece “köle”lere verilebilirdi. Kanunlarda ölüm cezası, ırza geçme, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunma ve devlet otoritesine karşı gelme suçlarına verilmekteydi. Eğer suçlu bir “köle” ise, efendisinin emirlerine uymaması veya kara büyü yapması halinde de öldürülüyordu. “köle” ise, efendisinin emirlerine uymaması veya kara büyü yapması halinde de öldürülüyordu.
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.