Eski Garaj İçi Öyküleri

Cem Alan

En Yeni Eski Garaj İçi Öyküleri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Eski Garaj İçi Öyküleri sözleri ve alıntılarını, en yeni Eski Garaj İçi Öyküleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zayıf, titrek işaret parmağındaki yarıya kadar yenmiş tırnağıyla dizlerine örttüğü battaniyenin kurumuş kirlerini ufalamaya dalmışken kapı açılıp akabinde sertçe kapandı. Kapı açılana dek bahçede, ahırda hiçbir ses duymamasına şaşmıştı çocuk. Yerinden kalktı. Ceketini çıkarıp kalın hırkasını giydikten sonra yüzüne su vuran babasını dikkatle izledi. Dünkünden bile daha uzak, sessiz, hiç olmadığı bir hâlde gördü babasını.
Aptal ama son derece ciddi doktora bakıyordum. Bir süredir konuşmuyoruz. Bana bakmıyor, elindeki dosyaları başka bir dünyadanmışcasına süzüyordu. Güzel bir şey söyleyecek gibi görünmüyor. Biraz terlemiş, gitgide girtlağıma yükselen kalbimle, koltukla bütünleşmiş vaziyette öylece duruyorum
Reklam
İnsan hayatındaki en vurucu, yıkıcı ve güçlü şey sanıyorum ki anıları. Sarsılmamak için hızlı yudumları almaya devam ettim. Yaşlanıyordum ve bunun beni daha tutarlı bir adam yapacağını sanıyordum önceleri.
Camını iki parmak aralayıp sigara izmaritini mermi gibi dışarı fırlattı. Üşüdü, aceleyle kapattı. Güneşin önüne gri bir duvar gibi set çekmiş bulutlara baktı. Hava bir açıp bir kapıyordu. Sönük, ölmek üzere bir daireydi güneş şimdi. "Kaplumbağaydı," dedi
Dünya üzerinde sadece bize özgü olduğunu düşündüğüm bir emrivaki çeşidiydi; yabancı birinden çocuğuna kızılmasını istemek.
Fotoğraf kayıptı çünkü. Fotoğraftaki gitmiş ya da ölmüş olabilirdi. Hala yanındaysa bile bu sefer de yitirdiğin şey o fotoğraftaki neşen oluyordu.
Reklam