Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur’an-Evrim Münasebetinde Usuli Hatalar

Eşref-i Mahlukatı Anlamak

Melikşah Sezen

Eşref-i Mahlukatı Anlamak Sözleri ve Alıntıları

Eşref-i Mahlukatı Anlamak sözleri ve alıntılarını, Eşref-i Mahlukatı Anlamak kitap alıntılarını, Eşref-i Mahlukatı Anlamak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazen iki türün ortak vasıflarına sahip canlıların 'ara form' gibi telakki edilmesi doğru değildir.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Evrim, fiziksel ve işlevsel doğa olayların belgelendiği yöntemler ve delillerle ispat edilemeyen tarihi bir süreçtir." *Ernst Mayr - Evrim Nedir?
Sayfa 18 - Kayıhan Yayınları
Reklam
Tabiat ilimleri ilgilendiği konunun daima nasılını tespite çalışır. Mesela maddenin hal geçişleri nasıl olur? Canlılar nasıl nefes alır? Gök cisimleri nasıl yörüngede kalır? Belirttiğimiz bu misaller gibi daima nasıl sualinin cevabını arar 'niçin/neden' sualine cevap aramaz ve zaten veremez.
Sayfa 15 - Kayıhan Yayınları
Müslümanın -eğer merak ettiği konuda bir nas varsa- ilk müracaat edeceği ve kendisini onu kabul etmekle mükellef bileceği yegane kaynak Kur'an-ı Kerim'dir.
Usüllerin zedelenmediği yerde çatışma olmadığı gibi indi görüşlerin asılların yerini tutması da söz konusu olmayacaktır.
Bilginin Kaynakları
'Bilim-din' çarpışması/çatışması olduğunu düşünen kişilerin belki de en sık düştükleri yanlış, bir konuda bir bilginin var olmasının onun sübutunun da garanti altına almış olduğunu zannetmeleridir. Halbuki çoğunlukla bilgi diye bize ulaşan şey aslında bir kısım isimlerin yorumları ve değerlendirmelerinden ibaret olabilir. Meseleyi basit bir misalle açmak istiyorum. Örneğin duyular vasıtasıyla elde edilen bir bilgiyi dikkate alalım. İnsanların bir dönem dünyanın sabit güneşin dünya etrafında döndüğüne kanaat getirdikleri malum. Bu kanaat aslında muhtelif gözlemlerden hâsıl olmuş kat'î bir bilgi değil takdir edileceği üzere mevcut gözlemlerin bir yorumudur. İnsanlar, bu gözlemi farklı imkân ve âletlerle gerçekleştirme imkânına kavuşunca önceki gözlemlerine dair yorumlarının isabetli olmadığını idrak ettiler. Burada önceki insanların gözlerinin hatalı görmesi gibi bir iddiada bulunulmuyor dikkat edilirse elde edilen çıkarımın küllî ve kat'î bir bilgi oluşturacak kadar sabit olmadığı ifade ediliyor. Aynı durum elbette haber kanalıyla gelen malumatlar için de geçerlidir. Bir haberin mütevatir olarak bize ulaşması başka ondan anlaşılması gereken mânânın doğru tespit edilmesi, delâletinin doğru tayin edilmesi başka bir şeydir. Dolaysıyla biz, karşımızda duran bilgi hangi kaynaktan yahud kim tarafından getirilmiş olursa olsun sübutunun kat'î olup olmadığını da tespit etmekle mükellefiz demektir.
Sayfa 24 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanların tamamı bilgiye ulaşırken onun doğruluğundan emin olmak istemektedir. Bu ise ancak şaibe ve şüphe durumlarının ortadan kaldırılması ve müşterek kabul-teyid alanının genişlemesi ile gerçekleşmektedir. Doğru bilgiye ulaşmamızı sağlayan ve genel-geçer kabule mazhar olmuş bazı bilgi kaynakları bulunmaktadır. Bunlar; doğru haber, sağlıklı duyu ve akıldır.
Sayfa 20 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
Kur'ân-ı Kerim'i bir bilim kitabı olarak görmek ve bilhassa halihazırda üzerinde çalışılan, neticeye varmamış, sübut kazanmamış teorileri Kur'ân'a nispet etmek, söz konusu bilimsel çalışmalar neticeye varana değin geçirdiği her safhada ve yaşadığı değişimde sanki Kur'ân'ın sıhhati de değişiyormuş intibaı yaşatacağından dolayı son derece tehlikelidir. Bu konuda Muhammed Ebû Zehre'nin (ö. 1974) şu ifadeleri dikkate değerdir: "Bu tip (henüz sübüt kazanmamış) teorileri Kur'ân'a şahit yapmak ve Kur'ân âyetlerini bu tür kesinleşmemiş ilmî buluş ve nazariyelere tatbik etmek büyük bir yanlıştır; çünkü kesinleşmemiş ilmi teoriler zamanla değişebilir, bu durumda ise Kur'ân'ın mânâlarının bilimsel teorilere göre değişebildiği düşüncesi ortaya çıkmış olur ki bu kabul edilebilir bir şey değildir."
Sayfa 64
bilimin anladığı ile sünnetullahın sunduğu tabiat işleyişi ve anlayışı aynı değildir. Sünnetullah, âlemin nizamının zorunluluk ilkesiyle sürdürülmesini ifade etmez. Bu nizama müdahaleyi, onda gerçekleşecek inkıtaı kabul eder. Mucizeler inkıta ve müdahalenin en müşahhas misalidir.
Sayfa 50
Kur’ân-ı Kerim’i bir bilim kitabı olarak görmek ve bilhassa halihazırda üzerinde çalışılan, neticeye varmamış, sübüt kazanmamış teorileri Kur’ân’a nispet etmek, söz konusu bilimsel çalışmalar neticeye varana değin geçirdiği her safhada ve yaşadığı değişimde sanki Kur’ân’ın sıhhati de değişiyormuş intibaı yaşatacağından dolayı son derece tehlikelidir. Bu konuda Muhammed Ebu Zehre’nin (ö. 1974) şu ifadeleri dikkate değerdir: “Bu tip ( henüz sübüt kazanmamış) teorileri Kur’ân’a şahit yapmakve Kur’ân âyetlerini bu tür kesinleşmemiş ilmî buluş ve nazariyelere tatbik etmek büyük bir yanlıştır; çünkü kesinleşmemiş ilmî teoriler zamanla değişebilir, bu durumda ise Kur’ân’ın mânâlarının bilimsel teorilere göre değişebildiği düşüncesi ortaya çıkmış olur ki bu kabul edilebilir bir şey değildir.”52
Reklam
Evrim konusunda yapılan çalışmalar ve ortaya çıkan neticeler o konuda çalışma yapan herkes için farklı bir netice çıkarmaya imkân bırakmayacak derecede açık ve sabit midir? Evrim konusundaki bilimsel izahlar meselenin tüm noktalarını/safhalarını boşluksuz ve ama'sız izah edecek kadar mütekâmil midir? Bu konuda yapılacak yeni hiçbir çalışmanın mevcut bilgileri değiştiremeyeceği, şekillendirmeyeceği kat'î midir?
Sayfa 25 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
Bir Müslümanın Allah'ın insanları hem icbar ettiği hem de mesul kıldığı ve böylelikle abes bir fiil işleyen tutarsız varlık olduğunu kabul etmedi mümkün değildir. Bu bilimden hareketle bilim dışında konuşmak ve itikadî bur ilkeyi ihlal etmek olacaktır.
Sayfa 79 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
Mütekaddim ulemânın meyveyi ağaca, yağmuru buluta hamleden cümlelere dahi temkinli yaklaşıp 'meyveyi ve yağmuru Allah'tan bil!' şeklindeki tembihlerine 'saflık' ve 'gereksiz takıntı' gözüyle bakanlar bizce bu mevzuyu tekrar düşünmelidirler.
Sayfa 127 - Evrim ve tesadüf teorisiKitabı okudu
Öte yandan paleontolojinin bulgularının yani fosil incelemelerinin bilimsel bir kimliğe sahip olması açısından taşıdığı buhran - çünkü geçmişle ilgili deney yapmanın imkansızlığı ve tabiat bilimlerinin ilkeleri ilk bölümde ele alınıştı- bugün 'simülasyon teknikleriyle aşılmaya çalışılsa da bu simülasyonlar daima yaklaşık ve makul olanı ön görebilir lakin belki de hiçbir zaman mutlak eş değer ölçüm sunamayacaktır. Çünkü fosille ilgili inceleme sadece o fosille değil onun çevresel koşullarıyla da yakından alakalıdır. Evrim gibi tesadüf faktörüne daima kilit bir rol biçen bir kabulün tesadüfü temin eden özel koşulları da tesadüfe irca etmesinin 'kaostan düzene çıkarma' açmazını meydana getireceği açıktır.
'Cüz' ve 'küll' kavramına bakarsanız cüz, kuantum boyutta tespit edilemeyecek kadar küçük anlamına da geliyor olabilir. Yani bu yaşadığımız maddî dünyada iradenin etkisi çok küçük ise belki onu, bu küçüklüğünden dolayı tespit edemiyor olabiliriz.
141 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.