En Beğenilen Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurmuştur: “Kim bir namazı vakti
çıkıncaya kadar kılmaz da sonra kazâ ederse cehennemde bir süre yanar ki
bu süre seksen sene olup her bir senesi üç yüz altmış gündür, bu günlerden
her biri ise sizin saydığınız günlerin hesabıyla bin yıla tekabül eder.”
Hak Teâlâ sûrenin başında “ Hamd Allah’adır.” buyurmuş, nebîsi hakkında ise “ Muhammed Allah’ın elçisidir.” [ el-Feth 48/29] buyurmuştur. Yine Fâtiha sûresinde “âlemlerin Rabbi” demiş, resulü hakkında ise “âlemlere rahmet”
[ el-Enbiyâ 21/107] buyurmuştur. Fâtiha’da [kendisi hakkında] “O rahmân ve
rahîmdir.” demiş, müminler için Resulü hakkında ise “Onlara karşı raûf ve rahîmdir” [ et-Tevbe 9/128] buyurmuştur. Sonra sûrede [kendisi hakkında] “Din gününün sahibidir.” demiş ve elçisi hakkında ise “Dini tamamen hâkim kılsın diye.” [ el-Feth 48/28] buyurmuştur. Sonra burada “Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım dileriz.” demiş ve elçisi hakkında da “ Hayır, onun için yalnız Allaha kulluk et ve şükredenlerden ol.” [ ez-Zümer 39/66]buyurmuştur. Sonra burada “Bizi dosdoğru yola hidayet eyle!” demiş ve elçisi hakkında da “Ve elbette sen dosdoğru yola hidâyet edersin.” [ eş-Şûrâ 42/52]
buyurmuştur. Yine burada “Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna...” demiş ve elçisi hakkında “Ve senin üzerindeki nimetini tamamlasın diye” [ el-Feth 48/2] buyurmuştur. Sonra burada “Gazaba uğramışların ve sapmışların
yoluna değil” demiş ve elçisi hakkında “Arkadaşınız ne saptı ne de azdı.” [ en-Necm 53/2] buyurmuştur. Fâtiha sûresini okuyan kimse “âmîn” der. Nitekim
bu ifade, âlemlerin Rabbinin mührüdür, Muhammed Mustafa aleyhisselâm da nebîlerin mührüdür. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
Şöyle demişlerdir: Allah Teâlâ Hz. Mûsâ’ya bin sûreden oluşan ve her bir sûresi bin âyet olan Tevrat’ı indirdiği zaman Hz. Mûsâ, “Ey Rabbim! Kim bu
kitabı okuyup ezberlemeye güç yetirebilir ki?” demiş, Allah da “Ben bundan
daha büyük bir kitap indireceğim"buyurmuştur. Hz. Mûsâ, “Kime indireceksin Ey Rabbim!” diye sorunca, “Nebîlerin sonuncusuna” buyurmuştur. Hz. Mûsâ, “Onun ümmetinin ömürleri kısa iken bunu nasıl okuyacaklar?” diye sorunca, “Ben onlara onu öyle kolaylaştıracağım ki çocukları bile okuyabilecek.” buyurmuştur. Hz. Mûsâ, “Ey Rabbim! Bunu nasıl yapacaksın?” diye sorunca Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Ben semadan yere yüz otuz kitap indirdim: Beş’i Şît’e, otuzu İdrîs’e, yirmisi İbrâhim’e, Tevrat sana, Zebûr Dâvûd’a, İncil Îsâ’ya. Bu kitaplarda olacakları zikrettim ve bunların hepsinin mânalarını Muhammed aleyhisselâmın kitabında zikrettim, bütün bunları yüz on dört sûrede topladım. Bu sûreleri on cüzde, cüzleri de yedişer bölümde topladım. Bu yedişerlik bölümlerin mânalarını da yedi âyette, yani Fâtiha sûresinde topladım. Sonra onun mânasını da yedi harfte yani bismillah harflerinde, bunların hepsini de “Elif lâm mîm”in elif harfinde topladım ve sonra Bakara sûresine “Elif lâm mîm” ile başladım.
Sen ki eğer gençlikte ve yaşlılıkta günahın
eşitse, hastalıkta ve sağlıkta günah konusundaki ısrarın değişmiyorsa, nimette
ve darlıkta yüz çevirmen aynı ise, yakına da uzağa da kasvetin aynı ölçüde ise, gizlide de açıkta da ayağının kayması bir ise; bu durumda ölüm gelip çattığında tövbekâr olman ile günahta ısrarcı kalmanın eşit olmasından, canın
bedeninden çekilip alınırken pişmanlıkla sessizliğin eşit kalmasından, sâlih
kulların kabrini ziyaret etmeleri ile bundan imtina etmelerinin eşit olmasından, şefaatçilerin kıyamette senin işinle ilgilenmeleri ile terk etmelerinin eşit
olmasından hiç korkmaz mısın?
Takvâ iki kısımdır: Asıl ve fer. Asıl olan imandır, küfürden sakınmak
demektir. Fer olan ise günahlardan sakınmaktır. Birincisi ile ebedî azaptan, ikincisi ile de süreli azaptan kurtuluşa nâil olunur.