Hani bazen insanın hiçbir şey yapasının gelmediği zamanlar olur ya hah işte öyle bir zamandayım. Ne yatmak, ne kalkmak, ne bir işi yapmak, ne okumak... Tarif edemediğim bir şeylerin içindeyim. Düşüncelerim beynimde çarpışıyor. Birbiriyle savaş halindeler. Hangi düşüncem galip gelecek bilemiyorum...Sanki araftayım!
Hal böyleyken de çok kafa yormayan, düşüncelerime yenilerini ekleyecek, beni sorguda sorguya sürükleyecek eserler okumamak için Raine Miller'in kaleme aldığı yetişkin unsurlarını da barındıran, kahramanların hayatındaki olumsuzlukları da gösteren bu serinin kitaplarını okuyayım dedim.
Akıcı, sürükleyici, çok sıkmayan, yormayan kitaplar bunlar. Hatta esas kızımızın mesleği beni epey heyecanlandırdı. Esas oğlan tabii ki zengin bir iş adamı. Gerisini siz okuyun. Şevkinizi kırmak istemem.
Gel gör ki bir yerden sonra bunlar da bayıyor.
Üçüncü kitabı bitirmedim. Zaten sonunu az çok tahmin edebiliyorum.
Grinin Elli Tonu tadına kıyısından köşesinden azıcık bulaşan bir seri.
Değişiklik olsun diye okunabilir. Zaman geçirmek, benim gibi boş kalmamak ,okumaktan aşırı uzaklaşmamak adına okuyabilirsiniz.
Seveni olacağı gibi sevmeyeni de muhakkak olacaktır. Bu tamamen kişisel bir durumdur.
Okumali, kitaplı, yazmalı, çizmeli günler...
