Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylül Gönderileri

Eylül kitaplarını, Eylül sözleri ve alıntılarını, Eylül yazarlarını, Eylül yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet, dedi. Lâyık olan mutlu olur; ya da Goethe'nin dediği gibi, lâyık olan kazanır ve kazanamayan lâyık değildir.
Sayfa 31
Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sen de bir şey var, öyle bir şey ki, hiçbirinde bulamıyorum. Bu öyle bir şey ki işte, bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükûn geliyor!
Sayfa 8
Reklam
Eylül
Eylül, sade bir geçmiş olduğunu hissettiren bir esef ve özlem ayıdır. İçine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, devamlı yazın artık geçtiğini anlayıp üzülür, özlem çeker...
Sayfa 169Kitabı okudu
"Pislik içinde temizlik aramak ! Bulunmayacağı doğal olan yerde inci avlamak !.."
Sayfa 71
" Ah insanlar, şu insan yüreği, yüz bin anlamlı bir bilmece... İçinden çıkmak mümkün değil ..! "
- Evet, dedi . Lâyık olan mutlu olur ; ya da Goethe'nin dediği gibi, lâyık olan kazanır ve kazanamayan lâyık değildir ..
Reklam
271 syf.
8/10 puan verdi
Türk Edebiyatının ilk psikolojik romanı. Neyin psikolojisi diye sorarsanız, ihanet edenlerin psikolojisi derim. Dili zaten ağır olan roman, sadeleştirilmek istendiği bu basımında daha da ağır olmuş. İşin aslı astarı ihaneti hiç sevmem. Kitabı zorla okudum. İhaneti aşkla süsleyen yazar, çapkın bir adamın kuzeninin karısına aşık olması ve monoton geçen beş yıllık evlilik hayatından sıkılan bir kadının içler acısı alçalması. Süreya, Suat ve Necip üçlüsünden en çok canımı sıkan ve beni hayretler içinde bırakan şey Süreyyanın aptallığı. Onun psikolojisini zaten yazar işlemeye gerek de görmemiş. Böyle pısırık, silik ve dünyadan bihaber bir kişinin başına gelebilecek en kötü şey bu olsa gerek. Necip denen ahlaksız, karaktersiz ve güya kadın düşmanı birinin, daha önce evli kadınlar düşüp kalktığını bilen çiftin buna rağmen kendisine bu kadar güven duyması bende bir çelişki duygusu yarattı açıkçası. Devrin ahlak yapısının genelini her ne kadar işlemese de o dönemin belli başlı kadınlarının fikirlerinin Hacer üzerinden veriyor yazar. İhanet, acizlerin ve güçsüzlerin işidir. İhanet alçakların ve bencillerin işidir. İster kadın olsun ister erkek, evli olduğu bir adama karşı namusunu koruyamaması, kendisi ateşe vermesinden daha kötüdür. Ki bunu kişi istediği aşkla ve güzel duygularla süslerse süslesin sonuç asla değişmez. Kitabın sonunda Necipin ateşe atılıp suatı kurtarmak istemesi de ayrı bir muamma. Çünkü yazar inadına durmadan karşılaştırma yapıyor ve son darbesini süreyyaya bu şekilde vurup romanı bitiriyor.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Evrensel İletişim Yayınları · 201739,8bin okunma
Madem ki aşkla mutluluk ne kadar mümkün değilse, aşkla namus da o kadar imkansızdır, o halde, namusla dinginlik elbette yeğlenir.
Sayfa 248 - Evrensel İletişim Yayınları
Demek, herkesin başkasında yakındığı şey kendisinde bulunabiliyor ve bunu fark etmeyerek, başkalarında suçladığı şeyi kendisinde olağan görüyordu.
Sayfa 201 - Evrensel İletişim Yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.