Sevmeye gelince o böyle sokaktan geçerken karşıdan görmekle erkek sevmeyi anlamıyordu. Bu ona seveyim diye sevmek gibi geliyordu; sevmek için bilmeyerek sevmek, sonra fark etmek lazımdır diye düşünüyordu.
O zaman Eylül kendisine, tabiatta ilk yılgınlık ayı, ilk ölümlülüğü his ayı, ilk faydasız ve elim mücadele arzusu gibi hayatın ne olduğunu anlayıp, farkına varılmadan geçen güzel mazinin hasretiyle ilk boynu bükülen ay gibi göründü.