Eylül Defterleri

Yılmaz Odabaşı

Eylül Defterleri Quotes

You can find Eylül Defterleri quotes, Eylül Defterleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Haydi al selamını akşamdan; Şimdi aç bir kırlangıç sürüsü akıyordur bulutlardan...
Sayfa 177Kitabı okudu
"Sanık sandalyesine oturduğunuz insanlar değil, sizler tarih ve insanlık önünde suçlu olacaksınız."
Reklam
Ve elbette insanlığa en yaraşır bir dünya için yürüyenler, yağmur yağdı diye yürümekten asla vazgeçmeyecekler...
Bu yüzden bu ülkede her yıl 12 Eylül, işkencelerde ölenlerin, sakatlananların, asılanların, mülteci kalanların, üniversitelerden atılan hocaların ve yakılan kitapların listeleri yayınlanır. O listelerde yalnız rakamlar vardır; oysa rakamlar hiçbir duyguyu, hicbir acıyı açıklamazlar... Çünkü o rakamlardan daha kıyıcı acılar yaşanmış ve yalnız bir kuşağın değil, bir ülkenin geleceği budanmıştır... Bu ülke yalnız gençliğini değil, kendi geleceğini de sakatladığı için, bizim Eylül'ümüz yas tutan bir utancın Eylül'üdür... Utanmayanlardan utandığımız Eylül'dür bu ülkede her Eylül... Ressamın fırçası, öğretmenin tebeşiri, yazarın daktilosu, bir ananın sonsuz şefkati ve ergen bir kızın ilk aşkı bile o Eylül'den pay almıştır. O Eylül ki "ah" almıştır... Bu sebeple bilimden, bilgiden, sanattan ve insandan öç almaya kalkmış bir ınsanlık suçunu saklar avuçlarında Eylül. İşte 12 Eylül hukuku, bir yazarı daktilosundan, bir üniversite hocasını kürsüsünden, ressamı tuvalinden kavrayarak herkesi benliğine ve mesleğine yabancılaştıran ilkel bir mantalitenin bu ülkenin geleceğine bıraktığı gerçeğin adıydı. Bu yüzden her şeyi kendimize paralayarak istedik yıllarca. Dünyaya gelmiş olmakla edindiğimiz en doğal hakları bile..
Sayfa 260Kitabı okudu
İnsan olmak nasıl bir şeydi Cevdet? "Yaşamak güzel şey be kardeşim!" nasıl bir şeydi? Nasıl "bir orman gibi kardeşçesine?"
Ve sınırları mayın döşeli hayatımız, gazete haberleri; Bu hayat beni "kasten öldürmeye matuf cürüm" işliyor. Sığmam ki tabutlara, kırlangıçlar geçiyor ölüme sığmam... Neler... Neler gelip geçiyor bir sen kalıyorsun yalnızlığımda. Kıyısız tufanımda, uykularımda.
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
/fotoğrafım mı düşen kimliğimden, adım mı? Suçluyum.. Geçmiyor dağlara hükmüm kentler gibi suçluyum! Sesim sürükleniyor bilinmez iklimlere. Sırtımda kendini kanatan hançer. Aşklarım sınanıyor acıların örsünde.../
Sayfa 105Kitabı okudu
Kısacası 'bizi' anlatmalıydım. İçinde bir özne olarak benim de bulunduğum 'biz' anlatılmalıydık! * Biz, çok kırılıp dökülmüş hasarlı bir kuşaktık. Biz, kendi konumlarında kendi gerçeğini yaşayan uçarı çocuklardık. Doğrularımız için tereddütsüz ölmeye hazırdık. Nitekim çok öldük; ölmeyenlerin de kanatları yerdedir...
Nitekim çok öldük; ölmeyenlerin de kanatları yerdedir...
Anlamıyorlar Biz yoksak gökyüzü çıplak kalır Albümlerde gülümser hükümlü suretleri Kentleri susuşlar kanatır... kanatır! Beni gömmeyin Susmaya gömülmeyin! S u s m a k, y a n ı l s a m a d ı r...
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
B u l u n b e n i m n o t a m ı, H a n g i ş a r k ı d a k a l d ı? B u l u n b e n i m n o t a m ı! Hangi gazetelerle örtmüştük o ölüleri? Darağacı ipi başka bir işe yaramaz mı? Kim uydurdu infaz gecelerini? Özlemin vergi iadesi yok mu?
Sayfa 221Kitabı okudu
Arşivlerde fotoğrafların çoğalmıştır. Parmak izlerin dosyalarda. Kuşanıp özlemleri çıkarsın bulvarlara... ... /Çiçekçiden bir karanfil al sevgiline; Ekmeğini de bölüşmeyi bil, yüreğini de.../
Sayfa 196Kitabı okudu
Işkenceyle istiklal marşı okutabilen ideoloji, taraf değil, öfkesini boyutlandırdığı bireyi düşman olarak kazanıyordu...
Çünkü yıllar geçtikçe yaşadıklarımın bir bölümünü unutturdum kendime. Unutmasam yaratacağı yıkımla bazı dengeleri güç kurardım. ... Yaşadıklarımın ve tanıklıklarımın bende yaratacağı yıkımları savuşturabilmek için kendimle yıllarca didiştim.
Bu kent hüküm kokuyor.. Elim, yüzüm hüküm kokuyor.
Sayfa 241Kitabı okudu
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.