Dün geceyi çürüttüm ve boğdum boynumdaki o ilmeği de.
Artık kederlerden damıttığım sevgi örselenirse,
unuturum konuşmayı zor tetiklerde…
Ne çok ünlemiz saçlarına gün ışığı emziren bu kentlerde!
Zorla alınmış bir çingene tefiyle ne söylenir ki?
Ne söylenir ülkesiz kalıyorsa yaban gülleri?
Yine de o ıslak hüzünlerde özne değilim.
Hem kan kaybeden kanamalı bir ben miyim ki.
Önce yanıtsız sorular çarpıyor şakaklarıma
Sonra dağlar çağırıyor beni uslanmaz anılarla.
Islak fişekleri kurutan bu şarkılar
Aylak ve gezgin büyüyor içimin tufanında..
Çünkü yıllar geçtikçe yaşadıklarımın bir bölümünü unutturdum kendime. Unutmasam yaratacağı yıkımla bazı dengeleri güç kurardım.
...
Yaşadıklarımın ve tanıklıklarımın bende yaratacağı yıkımları savuşturabilmek için kendimle yıllarca didiştim.