Ağlayabilecek kadar güzel bir kalbimiz varken, neden ağlama
yız? Ağlamak insani bir duygu değil mi? Yoksa ağlamanın kötü
bir şey olduğunu mu öğrettiler bize? Ağlamak kötü bir şey mi
dediler?
Evet, dediler. Ağlamanın ayıp bir şey olduğunu öğrettiler bize.
Kimler onlar? Yağmur yağdığında kaçmalısın diyenler mi? Top
rağa basma ayakların pislenir deyip, bizi betonlara mahkum
edenler mi? Ağaçsız, bitkisiz, ruhsuz şehirler kuranlar mı? Çiçek
kokuları yerine, egzoz ve sigara kokularına bizleri alıştıranlar
mı? Bizlere mektup yazmayı unutturanlar mı? Domatesin tadı
nı unutturup, bizi plastik yemeye mahkum edenler mi? Kuzi
neli sobanın üzerinde kestane, kızarmış ekmek keyfini unuttu
ranlar mı1 Közde pişmiş patates yerine, hamburger ekmeklerini
bize öğretenler mi? Ayaklarımız toprağa basacağı yerde kat kat
alışveriş merkezlerini bize gezdirenler? Dedelerimizden hikaye,
masal dinlemek yerine bize televizyonlarda duygusuz yapay di
ziler izletenler mi?
Evet, onlar.
Ve onlar bize ağlama dedikçe, salya sümük ağla
yasımız geliyor ...