Hepimiz aşk hakkında rüyalar görmeye devam ederiz. Fakat asla aşık olmayız. Herkes aşkın kiminle ve nasıl olması gerektiği hakkında rüyalar görür ve herkes hayal kırıklığı içindedir. Düş kırıklıkları içinde ya geçmişle ya da gelecekle ilgili rüyalar görüyoruz. Fakat asla sevmiyoruz
''Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın,
Hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın.
Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın..''
Seks fizikseldir; sevgi manevidir. Sevgi çiçeğin olduğu yere dua gelir.
Sekste bedenler buluşur; aşkta ruhlar buluşur. Yine de bu iki kişinin buluşmasıdır.
Şimdi sevgiyi de seksi gördüğün gibi görmeye çalış. Paylaşımı, içsel buluşmayı, içsel birleşmeyi gör. O zaman sevgiyi bile aşacaksın ve duaya ulaşacaksın. İşte kapı bu duadır.
Dua da bir buluşmadır ama iki kişinin buluşması değil, senin de bütün arasındaki iletişimdir.
Şimdi diğeri, bir kişi olan öteki bırakılmıştır. Artık tüm varoluş vardır.
Seksi kazı altıda sevgiyi bulursun.
Sevgide derinleş duaya gelirsin.
Dua’yı kazıdığında tekliğin içinde patlarsın.
Bu teklik bütündür, saadettir, bu teklik vecddir.
Bizler o kadar kurnazız ki, seksten sonra gelen değil seksten önce gelen sahte sevgiyi yarattık.
Sahte olduğu için sekste doyuma ulaşınca sevginin bittiğini hissediyoruz.
O sevgi sadece bir önsözdü ve artık işlevini yitirdi.
Sevginin üç aşaması vardır: Fiziksel sevgi, ruhsal sevgi ve spiritüel sevgi.
Bu üçü açıldığı zaman ilahi olana varılır. İsa Tanrı sevgidir dediğinde Tanrı’nın mümkün olan en iyi tanımını yapmıştı, çünkü Tanrı’ya giden yolda bilebileceğimiz en son şey sevgidir.
Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın,
Hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın.
Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın...