Dedim zıbo
Mapushanedir bura
Nimetini baska kapıda ara
İsyan patlar
Yem olursun falçatalara
Kikir kikir kikirdedi
İsyan ruhumdur dedi
Öküzün kıçına
Bir sinek konmuş
Defetmek için
Üç kez yellenmiş
Gebermiş gülmekten sinek
Boşuna zart zurt
Etme demiş
Ne kadar direnirsen diren
Bu kokudur beni buraya getiren
Yeni bir dil öğreniyorum
Yeni bir sevdadayım
Yeni bir kelle buldum
Ve bir çift göz
Ve cehennem narından
Bir çift bacak
Yeni bir dünyaya yürüyorum
Her adımında bir kıyamet
Bana öyle geliyor ki asıl hayat bizim dışımızda, yani içinde bulunduğumuz ve hayat diye kavradığımız mülkiyet ilişkilerinin, ahlak anlayışının, inanç ve bir bütün olarak dünya görüşlerinin dışında cereyan ediyor. Ve biz, iç dünyamızda cevlan eden imgeler, metaforlar ve hayal süsleriyle durmaksızın bu asıl hayata doğru iğfal ediyoruz kendimizi. Bu inanılmaz derecede boş, gizemli ve dangalakça çaba sonucunda kendimize karşı yükseliyor, şiirleşiyoruz. Ne güzel.
Geyikgözü
Kıvılcım çakırı bir çiçektir geyikgözü
Nerde biterse bitsin
Tana dönüktür hep yüzü
Onun gamzesine düşer ilk çiğ
İlk çiğde öpüştürür gece ile gündüzü
Seyrediyorum resimdeki öküzü
Sakız çiğneyerek
"Bakma öyle"diyor,"gevişime
İkimizde boyunduruk infazındayız
Sen beynini koyuyorsun karasabana
Ben ise boynumu
üstelik
Senin şu gevişin cok gereksiz
Cart cart sıkıntı çiğnemek
Benimkiyse kutsal bir emek
Yenilmiş bir nimeti
Yeniden yemek "