Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fallus'un Anlamı

Jacques Lacan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
''İnsan arzulanmayı arzular. İnsan kendini ancak dilde, yani ötekinin nezdinde gene öteki tarafından ona dayatılan bu yabancı ortamda, kendine yabancılaş­mış olarak imleyebilir. İşte bu ötekileşme, bu yabancılaşma bilinçdışının koşuludur. Böylece özne kendini imlerken temelde ötekinin arzusu­nu dile getirir.''
Kadın olsun erkek olsun insan "eksik"tir, ''kastre"dir; yani narsistik açıdan yaralıdır. Çünkü kadın olsun erkek olsun fark etmez, insan Öteki’nin arzusunun nesnesi olacak şey değildir.
Sayfa 24
Reklam
Lacan'da arzunun bilinçdışı serüveni ve dildeki yeri
insani arzu Öteki’nin arzusunun arzusudur; insan arzulanmayı arzular. O zaman ilk bakışta güç gibi gözüken şu denklem ortaya çıkar: insan kendini ancak dilde, yani Öteki'nin nezdinde gene Öteki tarafından ona dayatılan bu yabancı ortamda, kendine yabancılaş­mış) olarak imleyebilir, işte Lacan’a göre bu ötekileş- me, bu yabancılaşma bilinçdışının koşuludur. Böyle- ce özne kendini imlerken temelde Öteki’nin arzusu­nu dile getirir. Öteki nden (örneğin öznenin dile ma­ruz kaldığı, kendini onun söyleminin içinde bir imle­yen ile imlediği ilk insan olan -"anadili" kavramının tüm çağrışımlarını da barındırmak üzere- anneden) devraldığı bu alet (dil) sayesinde, annenin arzusu­nun annenin fallus (alet) yoksunluğuna bağlandığı kritik gelişim aşamasında, bilinçdışı "simgesel" kastrasyon karmaşasının da temeli atılmış olur. Ancak aşağıda görüleceği gibi, Lacan’ın "imgesel kastrasyon” olarak nitelediği klasik Freud’cu karmaşadan daha derin ve temel bir "narsistik" karmaşadır bu simgesel kastrasyon.
Sayfa 12 - Afa Yayınları,PdfKitabı okudu
İnsani arzu Öteki’nin arzusunun arzusudur..
Sayfa 12
"Dil, bilinç dışının koşuludur" der Lacan.
Sayfa 18
Reklam
Lacan hakkında, önsözden...
Lacan’ın da politik tav­rının "sol"a yakın olduğu düşünülebilirse de, bunun biricik kanıtı, adının birlikte anılmasına ses çıkartma­dığı öteki adların Levi-Strauss, Althusser ve Fouca- ult gibi "sol"da yazarlar olmasıdır.Ancak Lacan, Descartes’çı düşünceye ve onun bir uzantısı olan Sartre varoluşçuluğuna karşı bazen açık, bazen örtük bir tavır almıştır. Özneyi özgür se­çimin öznesi olarak gören Sartre varoluşçuluğuna karşı, simgesel yapıların insan üzerindeki belirleyicili­ğini çıkarır. Lacan'a göre dilin özneden bağımsız işle­yen yapıları vardır; özne de adeta oraya "iliştirilmiş­tir". (Burada Lacan’ın dilbilim karşısındaki tavrı da çı­kar ortaya: dil durağan bir yapı değil, işleyen bir yapı­dır.) Sartre’ın "varoluşçuluk bir hümanizmadır" slo­ganının karşısına seminerlerinde "psikanaliz bir anti-hümanizm dir" denklemiyle çıkar.
Sayfa 8 - Afa Yayınları,PdfKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.