Fatih Harbiye

Peyami Safa

Fatih Harbiye Posts

You can find Fatih Harbiye books, Fatih Harbiye quotes and quotes, Fatih Harbiye authors, Fatih Harbiye reviews and reviews on 1000Kitap.
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar?
Fatih Harbiye
Fatih Harbiye
Bu insanlar böyle işte, diye düşündü, anlamıyorlar, babalar bile anlamıyorlar...
Sayfa 48 - Beta YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kimi adam vardır ki sabahtan akşama kadar oturur ve düşünür. Onun bir hazine-i efkârı vardır, yani fikir cihetinden zengindir; kimi adam vardır ki sabahtan akşama kadar ayaküstü çalışır, mesela bir rençber, fakat yaptığı iş 4 tuğlayı üst üste koymaktan ibarettir. Evvelki insan tembel görünür, velakin çalışkandır; diğer insan çalışkan görünür, velakin yaptığı iş sudandır. Zira birisi maneviyat ile, zihin gayreti ile yapılan iştir; öbürü vücut ile, bedenle yapılan iştir. Maneviyat daima daha âlidir, * vücut sefildir. Yapılan işlerin farkı da bundandır.
Sayfa 43 - Beta YayınlarıKitabı okudu
Acaba her oturan adam tembel, her koşan adam çalışkan mıdır?
Sayfa 42 - Beta YayınlarıKitabı okudu
Neriman düşündü ve bir anda şarkıların kedileri ve garplıların köpekleri niçin bu kadar sevdiğini anladı. Hristiyan evlerinde köpek ve Müslüman evlerinde kedi bolluğu şundandı: şarklılar kediye, garplılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer, içer, yatar, uyur, doğurur; hayatı hep minder üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri bazı uyanıkken bile rüya görüyormuş gibidir; lâpacı, tembel ve hayalperest mahluk, çalışmayı hiç sevmez. Köpek diri, çevik, atılgandır. İşe yarar, birçok işlere yarar. Uyurken bile uyanıktır. En küçük sesleri bile duyar, sıçrar, bağırır.
Sayfa 40 - Beta YayınlarıKitabı okudu
En âdi eşyayı öyle biçime getiriyorlar ki mücevher gibi görünüyor.
Sayfa 21 - Beta YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Izdırabın verdiği intibah* zamanlarında, kendi kendini aldatmak,başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar. *intibah: uyanma.
Sayfa 16 - Beta YayınlarıKitabı okudu
Ah,insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları…
“Bak gene beni anlamıyorsun ,ben sustuğum zaman bile sen beni anlamalısın ,hâlbuki söylüyorum,söylüyorum gene beni anlamıyorsun…”
Ve insanlar kendilerini bu sisli, vuzuhsuz, ruhi galeyanın tesirinden kurtaramıyordu
Sayfa 110Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.