Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal

Aytaç Özkan

Fatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal Sözleri ve Alıntıları

Fatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal sözleri ve alıntılarını, Fatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal kitap alıntılarını, Fatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halbuki Yunanlar iyi yüzücülerdir :D
Edirne ile Filibe’nin fethinden ve Türklerin Balkanlarda ilerlemesinden rahatsız olan Balkan devletleri, Macarların komutasında Bulgar, Sırp, Eflak ve Bosnalı askerlerden oluşan ilk Haçlı ordusuyla Osmanlılar üzerine saldırdılar. Rumeli Beylerbeyi Lala Şahin Paşa’nın gönderdiği Osmanlı öncü kuvvetleri, Hacı İlbey’in organize ettiği ani bir baskın ile Sırpsındığı Savaşı’nda (1364) Haçlılara ilk bozgununu yaşattı. Kaçmaya çabalayan Haçlı askerlerinin çoğu Meriç Nehri’nde boğuldu.
Osmanlı Devleti’nin Rumeli topraklarındaki sınır bölgelerinde örgütlenen, düşman memleketlerine ani baskınlar düzenleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari birliklerine “Akıncılar” denirdi. Bu birlikler sadece akın yapmazlar, aynı zamanda düşmanın durumu, yolları ve kuvveti hakkında bilgi toplayarak bir çeşit istihbarat görevi de üstlenirlerdi.
Reklam
Languschi, sultanın amacının dünyada tek imparatorluk, tek iman ve tek hükümdarlık olduğunu yazar. İbn Kemal “tedbir-i cihangirlik zikrinde idi” diyerek Fatih’in bu cihan hâkimiyeti fikrine işaret etmiştir.
1204’teki Haçlı Latin istilasından sonra gittikçe nüfusu azalan, fakirleşen ve perişan hale gelen İstanbul’un kalkındırılması, şenlendirilmesi ve mamur kılınması için türlü tedbirler alındı. Kuşatma sırasında evlerinden ayrılan Rumların geriye dönmeleri için güvenceler verildi. Anadolu’dan getirilen Türkmenler şehrin çeşitli yerlerine
1469’da donanmayı Kefe’ye gönderen padişah, 1470’te Kefe’nin vergisini artırdı. Yagellonların Kırım hanına karşı Altınorda ile ittifak yapması üzerine Kırımlılar, Moskova Knezliği ve Osmanlılar ile yakınlaşma gereği duydular. Boğdan voyvodası Stephan Çel Mare, Yagellonlara bağlanarak Osmanlı’ya vergi ödemeyi kesmişti. Voyvoda, 1469’da Boğdan’a
Osmanlı Türk tarihinin iyi bir analizinin yapıldığı “Akdeniz’de Türkler” kitabının yazarı Carretto, “Mehmed, Batı kültürüne olan ilgisine karşın iyi bir Müslümandı.” diyor. Dönemine göre oldukça açık ifadelerle nitelikli şiirler yazan Fatih Sultan Mehmed’in; İmtisali cahidu fillah oluptur niyetim, Din-i İslam’ın mücerret gayretidir gayretim… dizeleri onun dünya görüşü hakkında bize bir fikir verebilir.
Reklam
Detaylı bilgiler için bkz; Emrah Sefa Gürkan
Babinger’in ifadesiyle Almanya ve Macaristan’daki toplantılarda planlanan her şeyden Türklerin anında haberleri oluyor ve planlamayı ona göre değiştiriyorlardı. Örneğin bir Türk casusunun bilgi gönderdiği, Alman imparatorluk makamlarınca kesin şekilde anlatılmasına ve tüm Bavyera eyaletinde tedbir alınmasına karşın, şehirden şehre dolaşan,“küçük bir atın üzerinde, kaba bir paltosu olan Aziz Valentin kılıklı bu adam” bir türlü yakalanamamıştı. Casusların çoğu akıncı sınıfından olup iyi yabancı dil konuşurlardı. İstihbarat teşkilatında yerli ahaliden parayla satın alınanlar da vardı.
Fatih Sultan Mehmedin Uzun Hasana gönderdiği mektup
Bundan önce annenin ricası ile pençe-i gazabımdan kurtulmuştun. (...) Bundan sonra elçimiz ok ve dilimiz kılıçtır! Sen vilayet yıkmayı padişahlık mı zannettin? Çekinmeden korkmadan topraklarımıza tecavüz etiğin için kılıçlarımız senin göğsünde kana bulanmalıdır. Mert isen meydana gel! Namert gibi delikten deliğe girme. Hazırlığını yap, haber verilmedi deme. Zira ki vücud-u habisin teleftir ve bu babda özür ve bahane bertaraftır!
Vlad Tepeş : Kont Drakula
Osmanlı kaynaklarınca “Kazıklı Voyvoda”, Ulahlar tarafından “Tepeş” (cellât), Macarlar tarafından da “Drakul” (şeytan) olarak adlandırılan, son derece zeki, atak ve cesur bir kişiliğe sahip olan III. Vlad, liderlik özellikleri ve kabiliyetiyle, kısa sürede kendini kabul ettirmiş, Boğdanlıları yenmiş, hatta Macarları dahi birkaç kez bozguna uğratmıştı. Ülkesinde kendi konumunu sağlamlaştırmasına paralel olarak gittikçe artan özgüveni, son zamanlarda acımasız bir zalime dönüşmesine sebep olmuştu.
II. Mehmed’in Konstantinopolis kuşatmasına ne derece ehemmiyet verdiğini, gece gündüz muhasaraya dair yaptığı planlamalarını, fetih için yaşadığı heyecanı anlatan Bizanslı Tarihçi Dukas; “Padişahın gece ve gündüz huzuru kaçmıştı. Yatağına girer çıkarken, sarayında ve dışarıda gezinirken zihni hep fetih ile meşguldü. İstirahat ve uykusu kalmamıştı. Elinde kâğıt kalem devamlı İstanbul haritası üzerine çalışıyordu. Yine bir gece aynı düşünce ile uykusunu kaybetmişti. Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’yı gece yarısından sonra saraya çağırtarak; ‘Bu iş aklımdan çıkmıyor, uykum ve rahatım kalmamıştır, senden destek bekliyorum, bilesin!’ ” dediğini naklediyor.
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.