"Zihni yabancılaşma delilik iken his ve ruh yabancılaşması ise kara sevda olarak nitelendirilir.Bu sebeble yabancılaşmayı yüzyılın hastalığı diye tabir eder Karl Marx."
Yunanca Phainomenon ortaya çıkan, görünen, zahir olan demektir. Bu bakımdan fenomen, duyularla algılanan şey anlamına gelir.
felsefede;
1. Kâh dış bir olgu ve kendinde var olan şey olur ki böyle anlaşılan fenomenler tabiat bilimlerinin konusu olurlar.
2. kâh sadece bilinçte (şuurda) insanın içinde olur ki bununla da klasik psikoloji ruhsal olay olarak ilgilenir. Aynı zamanda mutlak idealizm, ortak duyumun dış dünya dediği şeyin tabiatını böyle algılar.
3. Kâh, dış veya kendinde bir gerçeklik ve bilinçli bir iç faaliyet ile belirlenmiş bir olay olur. Bu fenomenle de Husserl'in fenomenolojisi uğraşır. Yani insanın kendi iç dünyasındaki bir tecrübenin doğrudan verisi yahut, bir suje tarafından düşünülen dünyanın tamamı.
Napolyon orduları Almanya'ya girerken Alman filozofu Fichte ve Goethe humanist anlayışları dolayısıyla Napolyon'a kucak açmışlar ve onu "insanlığın kurtarıcısı" olarak karşılamışlardı. Fakat çok geçmeden Fransız çizmeleri altında Alman gururunun çiğnendiğini görünce ayıkmışlar, insaniyetçiliği bir tarafa bırakarak Alman milletine milli duygu aşılamışlardır.
''Zihinlerde anarşinin hüküm sürdüğü bir ülkede, cemiyet de toptan anarşiye sürüklenirse, buna şaşmamak lâzımdır.''
''Bu sebeple devletin, evvela, işe kafalardaki, kalblerdeki ve ruhlardaki anarşiden başlaması icab eder.''