Thales' ten Baudrillard' a

Felsefe Tarihi

Ahmet Cevizci

Felsefe Tarihi Quotes

You can find Felsefe Tarihi quotes, Felsefe Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bilimin, bilimsel araştırmanın konusu olan varlık olarak insan, biyoloji ve psikolojinin yasalarına tabi olan organik bir fenomendir. O, bu haliyle hiçbir şekilde özgür değildir; fenomenal boyutuyla doğal bir varlık olarak insan, doğal nedensellik yasalarına bağlı olup kendi dışındaki nedenler tarafından belirlenir. Fakat ahlakın, ahlaki değerlemenin konusu olarak insan, pratik aklın buyruklarına uymak ya da uymamak bakımından özgür olan numenal bir varlık, bir kendinde şeydir. İşte söz konusu akıl tarafından yönetilebilme yeteneğine; dış nedenlere tabi olan iradenin heteronomisine karşıt olarak, akla, aklın buyruklarına itaat eden failin otonomisine Kant, “özgürlük” adını verir. Başka bir deyişle, insan bir yönüyle deneyim dünyasına, diğer yönüyle de sadece akılla kavranabilen numenal dünyaya aittir; insan işte bu ikinci yönü ya da özelliğiyle irade sahibi özgür bir varlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Rasyonel bir varlık olarak akılla anlaşılabilir numenal dünyaya ait olan insan, kendi iradesinin nedenselliğini ancak özgürlük ideası altında tasarlayabilir. Özgür olmak duyusal dünyanın neden-sonuç zincirinin belirleniminden bağımsız olmak demektir.
Sayfa 740 - Say Yayınları.
Sürekli geçmişi romantize etmek, bugünü ve yarını cepten yemek.
Marx, farklı tarihsel dönemlerden her birinin hâkim düşünceleri, kendisini karakterize eden egemen fikirleri olduğunu söyler. Bu hâkim fikirleri, ilgili dönemlerde yaşayan insanlar hukuk, din ve ahlak benzeri alanlarda formüle ederler. İşte bu fikirler söz konusu olduğunda, Marx’ın kendisinden pek çok noktada ilham aldığı Hegel, insanların bir ve aynı evrensel Tinin veya Ideanın faaliyetinin üzerlerindeki etkisinden dolayı, dinlerinde, hukuki ve ahlaki düşüncelerinde neredeyse külliyen uyuşma içinde olduklarını öne sürmüştü. Oysa Marx bunun tam tersine, düşüncelerin maddi koşulları yansıttığı, farkli maddi koşullar içinde insanların farklı fikirlere sahip oldukları kabulüyle, her çağın egemen fikirlerinin söz konusu çağ ya da tarihsel dönemin mevcut maddi koşullarından doğduğunu öne sürer. Onun bakış açısından, düşünce sonra gelir; fikirler, maddi koşullar insanların zihinlerini şekillendirdikten sonra ortaya çıkmak durumundadır. Demek ki, düşüncelerin kaynağı maddi düzende bulunur. Adalet, iyilik, hatta dini kurtuluş düşünceleri, sadece mevcut düzeni rasyonalize etmenin veya meşrulaştırmanın alternatif yolları olarak ortaya çıkar.
Sayfa 876 - Say Yayınları.
Reklam
Ne diyon bre gafil Marx, şeriat isterüz!
Bir toplumda belli bir dönem ya da zaman diliminde yaşanan fikir çatışmaları ya da ideolojik mücadelenin ekonomik düzenin dinamik yapısından kaynaklandığını öne süren Marx, şu halde karşıtların ya da rakip güçlerin mücadelesine karşılık gelen diyalektik sürecin, sadece maddi değil, fakat aynı zamanda ideolojik bir boyutu olduğunu ifade eder. Bir
Sayfa 878 - Say Yayınları.
...elinde güç olan her insanın onu suistimal etmeye yönelimli, kendisine yetki verilen her insanın bu yetkiyi kötüye kullanmaya eğilimli olduğu; gücü frenleyecek tek şeyin yine güç olduğu veya bir iktidarı ancak başka bir iktidarın engelleyebileceği veya denetleyebileceği gerçekleri dikkate alınırsa, Montesquieu’ye göre, özgürlüğün yitirilmesi karşısında yegâne teminat, kuvvetler arasındaki ayrılık ve denge olabilir.
Sayfa 665 - Say Yayınları.
Voltaire, dinle ahlakı özdeştirirken, dinin zayıf ve cahil insanların ahlakı, ahlakın da bilge ve güçlü insanların dini olduğunu iddia eder. Buna göre, bütün insanlar yeterince bilge, aklın sözünü dinleyecek kadar güçlü ve ahlak yasasını hayata geçirecek kadar dirayetli olsalardı eğer, dine gerek kalmazdı. Fakat durum böyle değildir ve dine bu yüzden ihtiyaç duyulmaktadır.
Sayfa 671 - Say Yayınları.
Karl Marx. "Tembel indirgemeci budalalık".
“İnsanların farklı ve çok yönlü ilişkilerini tek bir yarar ilişkisine indirgemenin bariz budalalılığı bu çok belirgin metafiziksel soyutlama, modern burjuva toplumunda, bütün ilişkilerin pratikte tek bir soyut ticari-para ilişkisine tabi kılınması olgusundan doğar.”
Sayfa 878
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.