Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefenin Kısa Tarihi

Ahmet Cevizci

Felsefenin Kısa Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Felsefenin Kısa Tarihi sözleri ve alıntılarını, Felsefenin Kısa Tarihi kitap alıntılarını, Felsefenin Kısa Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konular her ne kadar böyle sınıflansa da, Helenistik felsefede ön plana çıkan çalışma alanı ya da disiplin etik olmuştur. Bunun nedeni, bireyin amacına ulaştığı, iyi bir yaşam sürdüğü, kendisini her bakımdan evinde gibi hissettiği kent-devletinin yıkılması, kent-devletinin yerini alan imparatorlukla birlikte, bilinen dünyanın sınırlarının genişlemesi ve bireylerin kaçınılmaz bir biçim de dünyaya, topluma ve kendilerine yabancılaşmaları, yalnız ve başıboş kalmalarıdır. Yani, Helenistik çağda, eskiden kendi kaderini elinde tuttuğuna inanan insanın yerini, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğine inanan yabancılaşmış insan aldığı için, bir başına kalan insan teselliyi felsefede arar. Platon ve Aristoteles'in hitap edip etkiledikleri sosyal düzene kıyasla çok daha geniş bir toplum düzeninde, felsefeden beklenebilecek tek şey, bireyin felsefeden beklediği yol göstericilik görevini yerine getirmesidir.
Sayfa 91 - say yayınlarıKitabı okudu
Hobbes, varlık görüşü bakımından materyalist, bilgi görüşü bakımından da deneyimcidir.
Sayfa 296 - say yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir insanda önce akıl ve anlama çabası geldiğinde, bu, o kişinin imanı olmadığı anlamına gelir; insanın anlama çabası göstermesi, anlamaya çalışması, onun inanmamasından kaynaklanır. Buna karşın, önce iman gelirse, akıl onu zorunlulukla tamamlar; yani, insan inandığı sürece, zorunlulukla anlamaya, öğrenmeye çalışır, çünkü inanmayanlar hiçbir amaca ulaşmazken, yalnızca inananlar anlayabilirler.
Sayfa 141 - İnanç-Akıl İlişkisine Dair Görüşleri-Aziz AnselmusKitabı okudu
devletin yönetim sanatında uzman olmayanlar, yani herkes tarafından temsil edilmesine; yasaların gerçek adaletin, hayatın amacının ne olduğunu bilmeyen, gerekli felsefi bilgelikten yoksun sıradan insanlar tarafından uygulanmasına karşı çıkarken demokrasiyi şiddetle eleştirmişti. O, herkesin değil de, siyaset sanatında gerçek bir bilgeliğe sahip olanların yönetmesi gerektiğine inanıyordu. O işte bu inancı nedeniyle, köle ve kadınlar dışındaki bütün özgür Yunan yurttaşlarının politik kararlara doğrudan katıldıkları Atina demokrasisinin temelindeki "politik konularda bir kimsenin görüşünün bir diğeri kadar iyi olduğu" düşüncesine hayatı boyunca karşı çıktı. Çünkü politika ona göre, aynen kaptanlık, mimari, ayakkabıcılık gibi bir sanattır; dolayısıyla, bilgiden yoksun çoğunluğun veya meclise kura ile seçilmiş görevlilerin kararlarıyla hayata geçirilecek demokratik bir yönetim, bir sanat olan siyasetin ne özüne veya ruhuna ne de amacına uygun düşer. Sokrate'in siyaset felsefesi alanında, nihayet anayasal monarşi veya aristokrasiyi kabul edilebilir yegane yönetim biçimi olarak gördüğü söylenebilir.
Russell, kariyerinin daha ilk başlarında, ''hemen her felsefi problemin, gerekli analize tabi tutulduğu zaman ya hiçbir şekilde bir felsefi problem olmadığının ya da gerçekte mantıksal bir problem olduğunun kolaylıkla görülebileğini'' ileri sürmüştür.
Sayfa 552 - Analiz ve Mantıksal Atomculuk-Bertrand RussellKitabı okudu
Modern insana Yunanlının perspektifinden bakan Schiller'e göre, modern insan kendi fikri içinde bölünmüş bir insan olup, insan doğasının birliği ilerleme fikriyle, kültürdeki ilerleme idesiyle bozulmuştur. Modern insandaki bu bölünmüşlük ve yabancılaşmanın ilacının sanat olduğunu düşünür...
Sayfa 427 - Friedrich SchillerKitabı okudu
Reklam
Bilgiden yoksun çoğunluğun veya meclise kura ile seçilmiş görevlilerin kararlarıyla hayata geçirilecek demokratik bir yönetim, bir sanat olan siyasetin ne özüne veya ruhuna ne de amacına uygun düşer.
Sayfa 56 - Siyaset Felsefesi-SokratesKitabı okudu
Devletin hak alanlarını korumak için zorlayıcı bir güç olarak var olduğunu öne süren Fichte, onun sadece hipotetik olarak zorunlu bir güç olduğunu söyler. Başka bir deyişle, devleti gerekli kılan şey, insanların ahlaki gelişimlerini henüz tamamlamamış olmaları hipotezidir. Eğer insanın ahlaki gelişimi, toplumun tek tek her üyesinin başka insanların hak ve özgürlüklerine salt ahlaki motiflerle saygı gösterdiği bir devlet düzenine ulaşmış olsaydı, devlete gerek kalmayacaktı. Devlet, bunun dışında, yurttaşların güvenliğini ve refahını sağlamakla yükümlü bir güç olmak durumundadır. Fichte, devletin çok önemli işlevlerinden bir diğerinin de, insanların ahlaki gelişimlerini kolaylaştırıp hızlandırmak, ahlaki gelişim amacı için eğitim de dahil olmak üzere, gerekli tüm tedbirleri almak olduğunu söyler.
Sayfa 438 - Siyaset Felsefesi-Johann Gottlieb FichteKitabı okudu
Modern Kölelik Kapitalizm
Ürüne ihtiyaç duymakla birlikte onu kontrol edemeyen birey, ürünün kölesi olup çıkar.
Sayfa 497
Kindî'ye göre gerçek mutluluk, insanı insan yapan şeyin ne olduğunu, onun için neyin gerçekten iyi olduğunu bilmekten ve onu bozan, dengesini yitirmesine yol açan şeylerden uzak durmaktan geçer.
Sayfa 170 - Kindî-Etik AnlayışıKitabı okudu
435 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.