Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders

Alain Guyard

Öne Çıkan Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders Gönderileri

Öne Çıkan Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders kitaplarını, öne çıkan Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders yazarlarını, öne çıkan Felsefenin Kötü Çocuklarından 33 Ders yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Duyuların güvenirliği sorusunu sor kendine. Sadece görme duyusunun değil, birazdan, karanlıkta, elinin altında hissedeceğin şeyi de sorgula. Duyuların kesin bilgiye götürebilecek kadar yeterli bir ölçüt olup olamayacağını açıkça sor kendine. Gerçekten neye sarılıyorsun sen?
Sayfa 99 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Hahamlar seslerini yükseltirler, zîrâ Yahudilikte para vardır ve insan toplum içinde saygınlığını yitirmemelidir. Ama Spinoza bir postacının taşaklarına yapışmış bir pitbull kadar inatçıdır; onu ancak kafasını keserlerse vazgeçirebileceklerdir. Sakallıların argümanlarına daha mükemmel argümanlarla karşı çıkar. Sonunda sahte dindarlar çenesini kapatması için ona para teklif ederler. Teklif ettiklerinin on katı daha fazla para verseler gerçekten vazgeçmeyeceğini söyler. Sinirlenen bu kıtıpyoslar onu yaşarken ölüme mahkûm ederler. Afaroza bak hele: satma ve satın alma yasağı! Göz göze gelme ya da elle temas yasağı… Yirmi yaşında, insanın kendi cemaati tarafından dolaşan bir ceset muamelesine tâbî olmak kolay hazmedilecek bir şey değildir. Baruch, Haiti yargı sınırları dışında ilk yaşayan ölüdür.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Felsefi Yaşam Biçimi Diye Buna Denir
Aile şirketinin bütün hisselerini kardeşlerine devretmeyi kabul eder. Karşılık olarak sadece aile kütüphanesinde bulunan 192 kitabı ister... ve babasının yatağını. "Özgürlük için bir yatak ve kitaplar yeterlidir", der Baruch Spinoza omuz silkip ahşap piposundan bir nefes çekerek.
Sayfa 104Kitabı okudu
Felsefe artık nadiren varoluşa karşı vahşet kuşanmak için yapılıyor. Bugün ancak küçük sevimli kadın avcılarından oluşan ürkek sürüye katılımı sağlıyor tatlı diliyle... Ah o küçük muzip cevizlerini ne de çabuk yerleştirmiş o çakal filozoflar. Oysa o süslemelerin, güzelleştirmelerin, çiçeklerin altındaki duaları son derece basit: “Yüce felsefe, beni sıradanlıklardan ve kalabalıklardan koru. Senden söz ederken telaffuz ettiğim ve yazdığım sözcükler beni kötü yaşayan insanlardan uzaklaştırıp her zaman kötü niyetli insanlara yaklaştırsın. Amin.” Sanıyorum tepemi attıran da bu... Fingirdeklerin, trendi tiplerin felsefeye el koyması... Yapsınlar o şekerli felsefelerini, yazsınlar istiyorlarsa, beni hiç ilgilendirmez... Ama bu felsefenin interaktif, çok keyifli ve çok samimi olduğunu iddia etmesinler... Beni öfkelendiren ve ağrıma giden bu: felsefenin iyileştirilmesi. Ben felsefeyi kötü olduğu, acımasızlığı ve kayıtsızlığı için sevmişimdir hep. Filozoflar beni her zaman sarsmıştır, beynimde fırtınalar estirmiştir, kulaklarımı çınlaştmıştır... Bugün ise feslefeden zevk almaktan, anaokullarında felsefe atölyelerinden söz ediliyor...
Ama sayfaların içinde zamanın altınını ararken kelimelerden başka hiçbir şey bulunmuyor...
“Oysa ne yaptığını düşünmeyi bıraktığında gerçekten kendini işine verebilirsin... İç diyaloğu bıraktığında işinin dışında kalmazsın, gerçekten işinin içindesindir o zaman...”
Sayfa 213 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.