Bu dünyada ve bu ülkede kadınların kendilerine
yakın erkeklerden durmadan dayak yemeleri beni
çok irkiltiyor, çünkü söz konusu dayağı atanlar,
"düşmanlar" değil, fedakâr babalar, erkek
kardeşler, sevişilen kocalar (ya da en azından
ilerde sevişilmek için seçilmiş ve ilerde sevişmek
için seçmiş olan müstakbel kocalar, sevgililer,
sözlüler, nişanlılar), kimi zaman da doğurulmuş
oğullar, bu tür dayağı diğerlerinden ayıran en
önemli özellik meşru sayılması; toplumsal ve
ahlâkî planda ceza görmemesi, yani sokakta hiç
tanımadığınız adamın biri size iki tokat atsa herkes
karşı çıkar da, kendisinden iki çocuk
doğurduğunuz, zamanında sizinle evlenmek için
deli divane olmuş ve belki de hâlâ âşık olan
kocanız ağzınızı burnunuzu kırsa, konu komşu,
"ev hali" der geçer, bunun sebebi sizin yüzünüze
inen yumrukların özel hayat denilen aklayıcı bir
alanda savrulmuş olmasıdır, özel hayat gizlidir,
üzerinde konuşulmaz, dışarı sızdırılmaz ve biz
kadınların başına gelenlerin çoğu özel hayatımızda
cereyan eder. o yüzden feministler yıllardır özel
hayat politiktir deyip duruyorlar çünkü baskının,
iktidarın olduğu her yerde politika vardır ve
politikleştiremediğimiz bir şeyi nasıl değiştiririz ki!