Feminizm Herkes İçindir

Bell Hooks

Feminizm Herkes İçindir Quotes

You can find Feminizm Herkes İçindir quotes, Feminizm Herkes İçindir book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yaşam ve sanat birbirlerini yansıtmak zorunda değilse de birbirlerini karşılıklı inşa ederler. Birbirlerinden ayrı ve özerk olan bu alanlar, aynı zamanda birbirleriyle bağlantılı ve ilişkilidir. Tahakküm ve tahakküm eden sınıf bloğu bu sanatın ve yaşamın şeklini belirler; yaşam gibi sanat da tahakküm ile direniş arasında konumlanır ve bir mücadele alanıdır. Tarihe geniş bir perspektiften bakıldığında paradigmatik bir yarılmayla oluşan sınıflı toplumların tarihi, insanların yeniden özgür olabilecekleri bir dünya için savaşım verdikleri bir aralıktır. Hakim sınıflar düzenlerini yeniden üreten kültürle bu paradigmayı korumaya çalışırken, direnen sınıflar da direnişlerini örgütleyen karşı-kültürle paradigmayı aşmaya çalışırlar. Sınıflı toplumların tarih sahnesinde çıkmasıyla insanlar özgürlüklerini geride bırakarak tabi olmaya ve yeni birçok baskı ve ezilme biçimlerini öncekilere ekleyerek ilerlemeyi sürdürdüler. Bu baskı ve ezilme biçimlerinin en eskisi ve tarihsel olarak en derinde duranı ise cinsiyetçiliktir. Böylece Ataerki diğer baskı biçimlerine model olmuş, onlarla etkileşime girmiş ve onları güçlendirmiştir.
Ataerki tahakküm biçimlerinden sadece biridir ve diğerleriyle etkileşim içinde varlığını sürdürür. Ataerkil paradigma sanatı ve yaşamı egemen bloğun çıkarına şekillendirmeye çalışır. Sanata da yaşama da aynı dramaturgi üzerinden yaklaşan ataerki, tahakkümü sürdürmek için kendini doğallaştırmaya ve norm olarak dayatmaya çalışır. Bununla birlikte sanat, egemen dramaturgiyi yaşama taşırarak ataerkil bilincin yeniden üretimini de sağlayabilir. Ancak sanat bir mücadele alanıdır ve egemen sisteme karşı konumlandığı yer itibariyle hegemonik ya da karşı- hegemonik olabilir. Sanatın direnişçi kanalda ezilenden yana durabilmesi, ancak egemen dramaturgiyi boşa çıkartacak stratejileri barındıran bir dramaturgiye sahip olmasıyla mümkündür. Bu bağlamda bir sanat yapıtı, estetik ve düşünsel boyutlarıyla ataerkil ideolojiyi bozarak yeniden üretimine izin vermemelidir. Özellikle tiyatro gibi kolektif bir çalışma sonucu ortaya çıkan sanatlarda işin içine üretilme biçimi de girer.
Reklam
Tahakküm günlük pratikler içinde doğallaşarak ve görünmezleşerek bir rızaya dönüşür. Ezilme bütün tahakküm biçimlerinin bir bileşkesidir ve çok katmanlıdır; bu bağlamda kimlik de çok katmanlıdır. Tahakküm edenler, tahakkümün doğası gereği rızayı üreten kimliklerin sabit kalmasını murad edeler. Bir çeşit yerleşme olarak değerlendirebiliriz bu sabitliği. Oysa karşı-kültür içinde yerleşmeye karşı akışkan direnişçi öğeleri barındırır. İnsanın bir fail kendini ve dünyayı değiştirebileceğini gösteren sanat, ezilenlerin elinde politik bir silaha dönüşür. Ezilen olmak konumsal ve tavırsal bir durum olduğundan, ezilenlerin bir anlamda dillerini oluşturan sanatları da bu konuma ve tavra göre şekillenir. Ezilenler sahip oldukları deneyimleri yansıtan bu dili çeşitli biçimlerde gelecek kuşaklara aktarırlar. Aktarılan deneyim tahakküm ilişkisinin değişen şekillerine göre işlevselse korurlar, uyarlanabiliyorsa değiştirirler ve işlevsizse terk ederler. Bununla birlikte kaplanılan yeni tavırsal konum direnişin diline yeni öğeler de ekleyebilir. Ancak sanatın direnme gücü artan hegemonya ile birlikte azalmaktadır. Aktardığı deneyim de buna bağlı olarak silikleşmekte, işgal edilmekte ve giderek işlevsizleşmektedir.
(..) Feminist hareket, mücadele içinde erkeklerle müttefik olmazsa yol alamaz. Kültürel benliğimize kazınmış olan, feminizm erkek karşıtlığı olduğu görüşünü değiştirmek için çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Feminizm, cinsiyetçilik karşıtlığıdır.
Ataerkil düşünce bizleri, kendisini erkeklerden aşağı gören, ataerkinin gözüne girebilmek için birbirleriyle kıyasıya rekabet eden, kıskançlık, korku, nefret besleyerek birbirlerini hor gören kadınlar olarak toplumsallaştırdı. Cinsiyetçi düşünce bize, birbirimizi merhametsizce yargılayıp, acımasızca cezalandırmayı ögretti.
“ Kadınları bakire ya da sadık birer sevgili ya da eş olmadıkları için mahkûm eden ama erkeklerin cinsel anlamda arzuladıkları her şeyi yapmalarına izin veren ve davranışlarını görmezden gelen bu çifte standarda karşı çıktık.”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.