"Ferhat'ın naaşının koyulduğu odaya girdi, kapıyı üstüne kapadı. Sevgilisinin yüzünü açtı, sermest aşığı kendini bilmeden yatıyordu. Sur üfürülene kadar uyanmaya niyeti yoktu. Üstündeki örtüyü açtıktan sonra kendisi de soyundu, yüzünü yüzüne dayadı, koynuna girdi çekti onu bağrına bastı. Bir ah çektikten sonra bir daha uyanmamak üzere uykuya daldı."