Ortaokul yıllarımda okusam daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Devletine sadakatle hizmet etmiş birinin hazin sonunu anlatan bir öykü kitabı. Öyle bir sadakat ki kendini bile bile celladın eline teslim ediyor. Elindeki fermenda ölüm emrinin yazıldığını okuduğunda içten içe yaşadığı ikilem gençlik yıllarında söylenen padişahın sorgulanmaması gerektiği telkinleriyle yine emre itaate dönüşüyor. Bu kadar hizmet etmiş birinin neden ölüm fermanının verildiğini ise anlamış değilim?
Osmanlı ordusu Semlin'e gitmek üzere ilerlerken, Tosun Paşa, sadrazamın verdiği fermanı Niş Beyi'ne götürmek üzere yola koyulur. Göğsünün üzerinde taşıdığı bu fermanda yazılanlar ise onu derinden sarsar. Çünkü mektup kendisinin ölüm fermanıdır.
Kuşatmadaki burçların içine, yüzlerce zırhlı düşmanın arasına, tek başına yalınkılıç atıldığı zamanlar ölmediği halde, şimdi bir celladın, bayağı köpek bir çingenenin satırı altında mı can verecekti?