Mevlana'yı Mevlana yapan eser bu bence,okuyunca onu anladım. Sanki direk sohbetine katılmışsınız,kendisine soru sormuşsunuz,direk ondan dinliyorsunuz gibi oluyor zaten de sohbetlerinden derleme eser.
Aynı zamanda çok da sade,anlaşılır,gönle hitap eden bir üslup..Okurken hiç yorulmuyorsunuz. Ve çoğu yerin altını çizeyim diye düşünüyorsunuz,nitekim ben elimde kalemle okudum hep. Piyasada çok dolaşan sözleri olduğu kadar ufkunuzu açacak sözler,yerlerle de karşılaşıyorsunuz,özellikle kötülük problemi(bu ismi ben koydum sanırum) kısmı vardı o kısmı çok beğendim ben. Allah kötülük yapılmasını istemez ama kötülüğü vermezse de iyilerin farkı ortaya çıkmaz ya da kötüler iyi olmaya çalışmaz. Birine gidip taş,diken yeme deseniz, bir anlamı olur mu?Olmaz,zaten yemediği bir şey..ama yediklerinden kısıtlama gelince o zaman asıl yapabiliyor mu yapamıyor mu fark ortaya çıkar..
Örnekte bir hoca cahillik olsun istemez ama karşısında cahil biri olsun ki ona öğreteyim,onu iyiye teşvik edeyim der.Eğer karşındaki her şeyi bilen biri olursa bir anlamı olmaz ama cahile öğretebilir. İşte mesele bu...Her şey zıttıyla kaimdir. Zıttı olmayınca bilinmez;zira ışığın bir anlamı olmazdı karanlık da var olmazsa...
*dipnot:bazı meseleleri zamanına göre düşünmek gerek o yüzden oralara takılmadan gerisini tavsiye ediyorum.
Hatta okumuşken Sinan yağmurdan Aşkın gözyaşlarını okumadıysanız bir de onu okuyup seri halinde,Mevlana'yı ve yakın çevresini tanıyın derim..
#Karantinada okunanlar