Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam

Muhammed Said Ramazan el-Buti

Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam Gönderileri

Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam kitaplarını, Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam sözleri ve alıntılarını, Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam yazarlarını, Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mûte gazvesinden..
İbn İshak der ki; Rasulullah aleyhisselam ve sahabesi radıyallahu anh, Musluman orduyu ve komutanlarını Medine dışına Vedâ tepesine kadar uğurladılar. Bu esnada, Abdullah bin Revaha radıyallahu anh ağladı. Niçin ağladığını sordular. O, “Vallahi ben ne dünya sevgisinden, ne de sizden ayrıldığıma ağlıyor değilim. Fakat Rasulullah’tan işitmiştim; Kitabullah’tan okuduğu şu ayette cehennem anlatılıyordu: “Sizden, cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin Kendine zaruri olarak yapmayı vacib kıldığı gerçektir.” Meryem, 71. Eh ben kestiremiyorum ki, oraya uğradıktan sonra nasıl geriye dönebilirim (kurtulabilirim)..”
İnsanların çoğu..
Aslında, taklid ve taassublu hayallerinde bir din icad etmişler, artık tutundukları şeyin bâtıl mı, hak mı olduğuna bakmıyorlar bile. Yani onların yaptıkları, onların şahsiyet ve millî geleneklerinin din biçimindeki görüntüsüdür.
Reklam
Fer’i meselelerde ihtilafı kaldırmaya teşebbüs, kanun koymada ilahi tedbir ve Rabbani hikmetlere karşı bir direnme, daha doğrusu batıl ve abes iştir. Çünkü, delil zannî oldugu müddetçe meseledeki ihtilafın giderilmesi söz konusu olmaz. Eğer bu mümkün olsa, daha başlangıç dönemi olan Rasulullah’ın çağında tamamlanırdı. Ve yine dinin ilk muhatabları olan sahabe ihtilaf etmezdi. Demek ki, mu’mine rahmettir bu.
Yine onlar kesinlikle inanıyorlar ki; ruhu fedâ etmek şu dünya zindanından kurtulup ahiret nimetlerine kavuşmaktan başka birşey değildir. Ahiret nimetleri bir gayeden dolayı veriliyor ki, o gaye bir Muslumanın yaşadığı hayatta tek umududur.
Enes bin Malik radıyallahu anh’dan rivayetle: Haram bin Milhân radıyallahu anh mızraklarla delik deşik edilip yüzünden aşağı kan akınca: “Kâbe’nin Rabbine and olsun ki kazandım gitti!” diye bağırdı.
Buhari; İbn Hişam, es-siyre 2/172.
Hubeyb bin Adiyy radıyallahu anh şehid edilmeden önce şu şiiri söyledi: “Musluman olarak öldürülecek olunca, Vurulup hangi yanım üzere düşersem düşeyim. Vallahi aldırmam artık hiçbir şeye, Çünkü bunların hepsi o İlahi Zat’ın uğrunadır. Şu dağılıp târumâr olan cismimi, Eğer dilerse O, kurtuluşa erdirir...”
Reklam
489 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.