Filistin'in Sorunu
Edward SaidFilistin'in Sorunu Posts
You can find Filistin'in Sorunu books, Filistin'in Sorunu quotes and quotes, Filistin'in Sorunu authors, Filistin'in Sorunu reviews and reviews on 1000Kitap.“Muhteşem Uyum”
Liberal batı, Siyonizm’de mantık ve idealizmin zaferini, sadece bunu gördü, çünkü, liberalizmin görmek istediği başlıca şey buydu.
Siyonizm’e gelince o da liberalizmde kendisini, olmak istediği kendisini, gördü.
Sayfa 72 - PınarKitabı okuyor
Ah şu Batı’nın geleneği!
Siyonizm’i çekici kılmak için, - yani en derin anlamıyla gerçek destek sağlamak için - Siyonist liderler Arap’ı yok saydılar (..). Ve Batı’ya, özel yöntemlerle anlaşılabilen ve idare edilebilen bir şey olarak takdim ettiler. Dün olduğu gibi bugün de Siyonizm’le Batı arasında bir dil ve ideoloji birliği vardır. Ancak Arap, bu birliğin bir parçası değildir.
Bu birlik büyük ölçüde ve ağırlıklı olarak Batı’nın dikkate değer bir geleneğine, İslamiyet ve Orient’e karşı husumet besleme geleneğine dayanır.
Sayfa 55 - PınarKitabı okuyor
İki Siyaset
İngiliz emperyalist görüşü ve Siyonizm, Filistin’deki Arapları ikincil ve önemsiz bir konuma indirgemek ve hatta silmek politikasında birleştiler.
Sayfa 45 - PınarKitabı okuyor
1976
Biz (Filistinliler) kendimizi 1976’dan sonra keşfettik, dünyayı keşfettik ve dünya da bizi keşfetti.
Sayfa 18 - PınarKitabı okuyor
"Yahudiler her şeyin en iyisini hak ederken Yahudi olmayanlara ölmeyecekleri kadar verilir..."
"İngiliz emperyalist görüşü ve Siyonizm, Filistin'deki Arapları ikincil ve önemsiz bir konuma indirgemek ve hatta silmek politikasında birleşirler. Her ikisi de hayallerinin ahlâki önemini, çok mühim bir toprak parçasında meskûn yerlilerin varlığından çok daha üstün tutarlar. Her iki görüş de temelde, insanların, ırkların, medeniyetlerin eşitsizliği gibi kendini beğenmişliğin en aşırı tezahürlerine, bir taraftan mevcudiyetleri inkar edilen talihsiz yerlilere diğer taraftan paradoksal biçimde en ağır terbiye edici cezaların uygulanmasına cevaz veren Avrupa'ya mahsus on dokuzuncu yüzyıl sömürgeci ve hatta ırkçı- mission civilisotrice (medenileştirme görevi) anlayışıdır..."
Filistin'i silme işlemi o kadar bütünlüklüdür ki, insan İsrail'lilerle Araplar arasındaki ilişkinin bir tabiat kuralı olmayıp, belirli, süregelen, bir malk mülk müsaderesi, yerinden etme, sömürgeleştirme ve fiili ırk ayrımı uygulamalarının sonucu olduğunu unutur. Dahası, Siyonist'lerin Filistin'e gelen Avrupa'lılar olduklarını unutur.
Sayfa 71 - İstanbul: Pınar Yayınları, 1985Kitabı okudu
Moşe Dayan' in 1969 Nisan'ındaki demeci:
Biz, Arap'ların zaten oturmakta oldukları bu ülkeye geldik, ve burada bir İbrani, yani Yahudi, devleti kuruyoruz. Ülkenin önemli bir bölümünde, toplam alanın yaklaşık yüzde altısı tutarındaki araziyi Arap' lardan satın aldık. Arap köyleri yerine Yahudi köyleri kuruldu. Bu Arap köylerinin adlarını sizler bilmezsiniz ve ben sizi bilmediğiniz için suçlamıyorum, çünkü, bu coğrafya kitapları artık yok; olmadıkları gibi, köyler de yerlerinde yok. Nahalal (Dayan'ın kendi köyü) Mahalul'un; Gevat, Jibta'nın; Sarid (bir kibbutz) Haneifs ve Kefas'in; Yehoshua, Tell Shaman'ın yerlerinde yükseldiler. Bu ülkede, eskiden halkı Arap olmayan tek bir yer inşa edilmiş değildir. (Ha Aretz, 4 Ni- san 1969).
Sayfa 39 - İstanbul: Pınar Yayınları, 1985Kitabı okudu
Öte yandan, 1900’lü yılların başlarından itibaren Eski Ahit-Yeni Ahit, yani Musevi ve İsevi yakınlaşması söz konusudur. Günümüze, Yahudi-Hristiyan füzyonu olarak yansıyan bu yakınlaşma, çalışkan, alçak gönüllü, yardımsever, cömert ilk İsevilerin saf dışı edilmeleri, yerlerini Yahova’nın Şahitleri, Yedinci Gün Adventistleri vb. Rab Yahova köktencisi, nevzuhur tarikatlara bırakmalarıyla sonuçlanır.
Gelinen noktada İbrahimi dinlerin kadim silsilesi bozulmuş, tedavüldeki Hristiyanlık, Rab Yahova’nın himaye ve önderliğinde Yahudileşmeye durmuştur.
Vatikan dâhil kalelerin birer birer teslim bayrağı çektiği bu süreçte, İslam’ın Kitaplı dinlerdeki yeri yok edilmeye çalışılır.