Fırat Mahzun Akar
Abdülmelik FıratFırat Mahzun Akar Quotes
You can find Fırat Mahzun Akar quotes, Fırat Mahzun Akar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Sellexanelerden sakının :)
Kürtçe de SELLEXANE diye ifade ederler.
İşe yaramayan hedefsiz insanlar.
"De berde wî sellexane."
Sayfa 51Kitabı okudu
Zulüm ne kadar kötü ve çirkinse, zulmü kabul etmek de o kadar kötü ve çirkindir.
Sayfa 19Kitabı okudu
"Kûrme darê ji dar nebe dar pûç nabe."
Sayfa 77Kitabı okudu
Türkçede yüz kelimesinin değişik anlamları ; yüz sayısal rakam, Kürtçesi sed.
İnsan yüzü, Kürtçesi rû.
Suda yüzmek, Kürtçesi sobanî, ajnekirin, melavanî.
Koyun yüzmek, Kürtçesi gurandin.
Sayfa 61Kitabı okudu
Bir kişinin en büyük bedbahtlığı kendisini sevmeyen biri tarafından tanımlanması ve tasfir edilmesidir.
Sayfa 23Kitabı okudu
De here :)
Görüyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti'nde ne menem demokrasi var.
Demokrasinin 'Demo'su gitmiş yalnız 'kırrase'si kalmış, onu da bir esketek eline almış.
Sayfa 53Kitabı okudu
Kafanıza sokun artık.
Türk halkının geleneğinde devlet kutsallığı düşüncesini ve inancını istismar ederek, senaryolarını rahatlıkla icra etmemektedirler. Oysa ki ; modern dünyada devlet, kutsal değil, halkın hizmetinde olan bir organizasyondan ibarettir.Bir avuç sivil, asker, polis, bürokratlar, onları besleyen ve yüz misli kazanan tefeci patronlar, yağdanlıkçı ve şakşakçı medya ve noterlik görevi yapan birkaç siyasetçiden ibaret bir kadro Türkiye'de devlettir ve kendilerini kutsallaştırmışlardır. Ülke de ne kadar hırsız, kaçakçılık, fuhuş sektörü, yağma ve talan varsa hepsi onların kontrollündedir. Onlardan habersiz kuş uçmaz.
Sayfa 55Kitabı okudu
Ez qûwetê ji te digrim
Serê te bi destê te dibirim
Tu nedî min destê bivir
Ha ez û ha ev kevir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Bir gün bir paposig Kürdünün evine misafir geliyor.Sabah misafir yoluna devam edecek fakat çarıklarını bir türlü bulamıyor. Konak sahibinin iki yavrusu bulunan Weylê isminde dişi bir köpeği var. Konak sahibi misafire diyor ki ben Weylêden soracağım, eğer o çarıkları yemediyse sen çarıksız olarak gelmişsin demektir.
"Pa weylê te çarıikê mêvan xwar yan nexwar?" Weylê sen misafirin çarığını yedin mi diye sorar. Tabii köpek kuyruğunu sallar bunun üzerine paposig
"Aman ha çocuklarının başına yemin etme Weylê benim sana güvenim tamdır"der.
"Patê bi serê zarokê sond mexwe min bite bawere."
Bunun üzerine misafir ister istemez oradan yalın ayak ayrılmak zorunda kalır.
Botan, Amed ,Ağrı ,Serhad, Dersîm'de olan insanlıkdışı uygulamalarda devletin ve hükümetin hiçbir rolü olmadığını söyleyen Sn. Tansu Çiller iki çocuğunun başına yemin ederek söylüyorsa, bize de yalın ayak o konaktan ayrılmaktan başka çare yoktur. O serefsiz konağa bir daha misafir olmamaktadır.
İnsan sanıyor ki, adaleti, şefkati, acımayı iyiliği bilen kimseler bu ülkeden göçüp gitmişler...
Meydan yalnız gergedanlara kalmış.
..
1 Kasım 1994
Sayfa 85Kitabı okudu
Üstü kaval, altı şişhane bir toplum oluvermişiz.
Sayfa 47Kitabı okudu
Ölüm kulvarında ipi göğüslemeye çok az bir mesafem kalmıştır, ilahlar kana susamışlarsa ben hazırım.
Sayfa 35Kitabı okudu
Bilmiyorlar..
..Üstte olduğu halde alttakinin haksız ve zalim olduğunu durmadan tekrarlar. Kimse eline su dökemez, kabına ulaşamaz. Sık sık gülcemalini televizyonlarda gözlerimizle görüyor, sesini kulaklarımızla işitiyoruz. Daha fazla bir şey söylemeye lüzum yoktur.
"Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz."
Sayfa 60Kitabı okudu
70 sene zarfında bazen mürteci, bazen komünist ve bazen de bölücü olarak nitelendiriyorsunuz, James Bond'cu hafiyelerinizle ve bir iki itirafçı çocuğun ifadeleriyle bizleri tanımlıyorsunuz ve yargılıyorsunuz.
Eşkıyanın da kendisine mahsus haysiyeti ve onuru vardır. Bu davranışınızla Türk milletini küçültülmüş olmuyor musunuz ?
Halkınız namına utanç duyanınız hiç yok mu?
Ayıp olmuyor mu?
Beyler...
5 Şubat 1996
Bayram Cezaevi İstanbul.
Sayfa 135Kitabı okudu
Bir misal...!
Bizdeki politikacı tipleriyle keçiler arasında önemli benzerlikler var.
Şehirliler bilmez, Köyde yaşayanlar bilir.
At bir tay, inek bir buzak, koyun bir kuzu doğurduğu zaman hiçbir ses , şamata, gürültü duyulmaz. Fakat keçi bir oğlak doğurduğu zaman fevkalade rahatsız eder. Doğum anında "Ahdım olsun Mekke'ye , bir daha varırsam tekkeye"diye yemin edermiş. Keçi otlaklarda semirince tekenin cilvelerine dayanamayıp kuyruğunu sallayarak
"Neyleyim andığım andı, kıçımın dibi yandı" diyerek bir daha tekeye varırmış.
Siyaseti toplumun yüce değerleri için bir araç olarak görmeyen kendi kişisel çıkarları için amaç gören politikacıların keçiden farkı olmadığı gibi çok sevdiğim Arnavut bir milletvekili arkadaşımın dediği gibi ,
"Hem heywaan, hem gergedaandır"lar.
Sayfa 48Kitabı okudu