Fırtına Savaşçıları

Murat Kömür

Fırtına Savaşçıları Hakkında

Fırtına Savaşçıları konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
3 Kişi
8
Okunma
7
Beğeni
615
Görüntülenme

Hakkında

Fatih Kanunnamesi ile kardeşlerin katli gündeme gelir. Molla Güranî, bunu işitince gözü gibi baktığı Şehzade Orhan’a kıyamaz ve onu Batı Afrika’ya yollar. Aradan uzun yıllar geçer. Molla Güranî, son yolculuğuna çıkmak üzeredir. Bu esnada kendisine bir mektup gelir. Mektupta Garip Orhan, yardım istemektedir. Molla Güranî de hemen beş kişi ayarlar. Bunlardan üçü Osmanlı savaşçısı iken diğer ikisi tılsımlı güçlere sahip iki Şaman’dır. Gemiyle yola koyulurlar. Karanlık ve fırtınalı vakitlerde onları bekleyen olağanüstü düşmanlarla yüzleşmek, ateş çemberinden geçmek, demiri kutsal ocakta dövmek zorundadırlar. Bilinmeyenin gizemine, sisler ardında kaybolmanın verdiği heyecana, cesur savaşçıların olağanüstü düşmanlarla yapacağı çetin savaşa ve serüvene hazır mısınız?
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 52 dk.Sayfa Sayısı: 207Basım Tarihi: Mart 2020Yayınevi: Anatolia Kitap
ISBN: 9786057741103Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 36.4
Erkek% 63.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Murat Kömür
Murat KömürYazar · 17 kitap
1984 yılında Ordu Kabataş’ta doğmuşum. Evde -Hoppala denilen bir ebenin elinde- kadir gecesi dünyaya açmışım gözlerimi. İlle de erkek evlat beklentisi yüzünden adımı Murat koymuşlar. Sonra çamurdan oyuncaklar, toprakla bütünleşmiş bir çocukluk. Derken siyah önlük, Cin Ali, Hacı Cavcav arkadaşlarım oluvermiş. Fatsa Anadolu Lisesi’ni kazanıp Fatsa’da yedi yıl geçirmişiz. Çocukluktan gençliğe geçişi ana kucağında değil de bir nevi gurbet ocağında yaşamışız. Manisa Celal Bayar üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümüne kaydolmak için yine valiz elde, gurbet önde, sıla kalpte yollara düşmüşüz. 2005 yılı Bolu Gerede Halil Nom İlköğretim Okulu’ndayız. 2006 yılında, Kız Kulesi, Ayasofya, Yerebatan, Sultanahmet, Süleymaniye, Galata Kulesi… Saymakla bitmez ki İstanbul’un hünerleri. Gezmişiz, görmüşüz, yaşamışız. Allah gökte yazmış biz yerde bulmuş, evlenmişiz. Bir evladımız olmuş, adını Tuna vermişiz ki ecdadının kılıcının sınırlarını unutmasın diye. Daha nice kitaplarda, hayallerde, gönüllerde buluşmak dileğiyle.